YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7248
KARAR NO : 2014/6600
KARAR TARİHİ : 22.05.2014
MAHKEMESİ : BAHÇESARAY KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2011
NUMARASI : 2010/181-2011/25
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 317 ada 16 parsel sayılı 84,18 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, harici ifraz ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile davalı E.. G.. adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, tapu kaydına dayanarak taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden Hazineye intikal eden yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın kanunlar uyarınca devlete kalan yerlerden olduğunun kanıtlanamadığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacı Hazine temsilcisi, tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davacı tarafın dayanağı olan tapu kaydı tespit edilmemiş, çekişmeli taşınmaz başında yapılan keşif sırasında da uygulanmamış olduğu gibi tespite esas alınan tapu kaydının revizyonu da araştırılmamış, dayanağı tescil ilamı ile haritası getirtilip uygulanmamıştır. Eksik araştırma ile hüküm kurulamaz. O halde mahkemece, doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle davacı Hazineden hangi tapu kaydına dayandığı sorularak açıklattırılmalı, dayanılan tapu kaydı ilk tesisinden itibaren bütün tedavülleri ve varsa haritası ile birlikte getirtilmeli, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitine esas alınan tapu kaydının revizyon gördüğü tüm parselleri gösteren harita ile tescil haritaları getirtilmeli, bundan sonra taşınmaz başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinin tümü hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı; keşif sırasında davacının dayandığı tapu kaydı ile çekişmeli taşınmazın kadastro tespitine esas tapu kaydı, revizyon gördüğü tüm parseller de dikkate alınarak, 3402 sayılı Yasa’nın 20. maddesinde belirtilen esaslar çerçevesinde yerel bilirkişi aracılığı ile yöntemince uygulanmalı, tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı ve kapsamlarının neresi olduğu belirlenmeye çalışılmalı, taşınmazın Hazinenin tutunduğu tapu kaydının kapsamında kalması halinde öncesinin kaçak ve yitik kişilerden kalan yerlerden olup olmadığı konusunda yerel bilirkişi ve tanıkların ayrıntılı beyanları alınmalı, Hazine dayanağı tapu kaydının tesisine esas belgelerde bilirkişi ve tanık olarak adı geçen kişilerin hayatta olduklarının anlaşılması halinde, bu kişiler çağrılıp tanık olarak dinlenilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 22.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.