YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/714
KARAR NO : 2014/3441
KARAR TARİHİ : 27.03.2014
MAHKEMESİ : ŞAVŞAT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/05/2013
NUMARASI : 2012/68-2013/87
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, Y. Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, Y. Köyünde kain fen bilirkişilerinin 19.04.2013 tarihli raporunda (A) harfi sarı renk ile gösterilen 82,53 ve (B) harfi ile yeşil renk ile gösterilen 14.10 metrekare yerin, Y. Köyü 198 ada 2 parsel sayılı taşınmaza eklenerek davacı M.. Y.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hazine temsilcisinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, kadastroca tespit harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerekir. Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi gereğince belgesizden zilyetlikle edinilebilecek taşınmaz miktarı kuru arazide 100, sulu arazide 40 dönümü aşmayacağından davacının zilyetlikle edindiği taşınmaz bulunup bulunmadığı, Tapu ve Kadastro Müdürlüğü ile zilyetliğe dayalı olarak tescil davası açıp açmadığının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulmaması da isabetsizdir. Kabule göre de; davanın tescil davası olması nedeniyle davalı Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği yasal hasım durumunda bulunduğundan vekalet ücreti de dahil hiçbir yargılama giderinden sorumlu tutulamayacağı gözetilmeden davalılar aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.