YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7124
KARAR NO : 2014/12785
KARAR TARİHİ : 11.11.2014
MAHKEMESİ : IĞDIR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2013
NUMARASI : 2007/129-2013/471
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı K.. G.., .. Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın davacının aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; davacının, miras bırakanının terekesine dahil olan çekişmeli taşınmazın kendi adına tescili istemiyle açtığı davada aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile karar verilmiştir. Her ne kadar davacı; çekişmeli taşınmazı babası Adil ile birlikte imar-ihya edip birlikte kullandığını, babasının ölümünden sonra ise tek başına kullandığını, zilyetliğinin 50-55 yıla yaklaştığını belirterek adına tescil istemiyle dava açmış; dava dilekçesinde ve aşamalarda taşınmazın taksimen kendisine kaldığını ileri sürmemiş ise de, yapılan keşifte tanıklar S.. B..ve İ.. G.. çekişmeli taşınmazın davacı ve kardeşleri arasında yapılan taksimde davacıya düştüğünü ifade etmişlerdir. Mahkemece davacıdan çekişmeli taşınmazın kendisine ne şekilde intikal ettiği sorulmadan ve 1/2’sinin kendisi tarafından imar-ihya edildiğine ilişkin iddiası üzerinde durulmadan karar verilmiş olması nedeniyle yapılan değerlendirmenin yeterli araştırma ve incelemeye dayandığından söz edilemez. Hal böyle olunca, öncelikle davacıya dava dilekçesi açıklattırılarak, taşınmazın kimden geldiği, taşınmazın imar-ihyasının babası adına mı yoksa her ikisi adına mı yapıldığı, babasının ölümünden sonra tereke taksiminin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise taşınmazın taksimde kendisine düşüp düşmediği hususları sorulup tereddütsüz belirlenmeli, hasıl olacak sonuca göre işin esasına girilerek toplanmış ya da toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle karar verilmelidir. Bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.