Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/7111 E. 2014/9215 K. 26.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7111
KARAR NO : 2014/9215
KARAR TARİHİ : 26.06.2014

MAHKEMESİ : DOĞUBAYAZIT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/01/2014
NUMARASI : 2012/98-2014/5

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Çekişmeli taşınmaz davacının babası A.. T..’den kaldığına ve A.. T..’in 18.01.1991 tarihinde öldüğü anlaşıldığına göre TMK’nın 701 ve 702. maddeleri gereğince terekesinin elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, tüm mirasçıların birlikte üçüncü kişilere karşı dava açmalarının zorunlu olduğu açıklanarak; davacı dışında veraset ilamında yer alan tüm mirasçıların davada davacı tarafta yer almasının sağlanması ya da açılmış bulunan davaya karşı tüm mirasçılar adına iptal ve tescile karar verilmesi yönünde olurlarının alınması veya TMK’nın 641. maddesi hükmü uyarınca A.. T..’in terekesine temsilci atanması suretiyle taraf teşkilinin sağlanması, miras bırakan ve mirasçılar adına belgesizden tespit ve tescil edilen taşınmaz miktarının ilgili kurumlardan sorularak kazanıma esas miktarlar yönünden göz önünde bulundurulması ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gereklerine” değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Y.. T.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastrodan önceki nedenlere dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların davacı Y.. T.. ve müştereklerine miras bırakanları A.. T..’den kaldığı ve miras bırakanın ölüm tarihine göre mirasçılarının aynı çalışma alanında sadece 100 dönüm taşınmaz edinebilecekleri ancak mirasçıların bir kısmı adına belgesizden tespit ve tescil edilen taşınmazların toplam miktarının aynı çalışma alanında 100 dönümü aştığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin yerine getirilmesi zaruridir. Hükmüne uyulan bozma ilamında; “davacı dışında veraset ilamında yer alan tüm mirasçıların davada davacı tarafta yer almasının sağlanması ya da açılmış bulunan davaya karşı tüm mirasçılar adına iptal ve tescile karar verilmesi yönünde olurlarının alınması veya TMK’nın 641. maddesi hükmü uyarınca A.. T..’in terekesine temsilci atanması suretiyle taraf teşkilinin sağlanması ve miras bırakan ve mirasçılar adına belgesizden tespit ve tescil edilen taşınmaz miktarının ilgili kurumlardan sorularak kazanıma esas miktarlar yönünden göz önünde bulundurulması ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi” hususlarına işaret edilmesine rağmen, bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiş, miras bırakan A.. T..’in V.. T.. dışındaki mirasçılarının davaya muvaffakati sağlandığı halde mirasçı V.. T..in davaya muvafakati için bozma ilamında belirtilen işlemler yapılmamış, davacı ve diğer mirasçılar adına aynı çalışma alanında belgesiz olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz miktarları belgesiz defterinin örneği istenerek belirlenmiş, belgesiz olarak tespit ve tescil edilen taşınmazların kadastro tutanak örnekleri istenip incelenmeden hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez. Taşınmaz davacının babası A.. T..’den kaldığına ve A.. T..’in 18.01.1991 tarihinde öldüğü anlaşıldığına göre TMK’nın 701 ve 702. maddeleri gereğince terekesi elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların belirlenmiş payı olmayıp her birinin payı taşınmazın tamamı üzerinde söz konusudur. TMK’nın 702. maddesi uyarınca tasarrufi işlemlerde oybirliği aranır. Davada bir tasarrufi işlem olduğuna göre, tüm mirasçıların birlikte üçüncü kişilere karşı dava açmaları zorunludur. Bu bakımdan veraset ilamında yer alan mirasçı V..T..in davacı tarafta yer almasının sağlanması ya da açılmış bulunan davaya karşı tüm mirasçılar adına iptal ve tescile karar verilmesi yönünde olurunun alınması veya davacıya süre verilmek suretiyle TMK’nın 641. maddesi hükmü uyarınca A.. T..’in terekesine temsilci atanması suretiyle davanın yürütülmesi ve böylece taraf teşkilinin sağlanması gerekmektedir. Taraf teşkili sağlandıktan sonra davacı ve diğer mirasçılar adına aynı çalışma alanında belgesiz olarak tespit ve tescil edilen taşınmazların kadastro tutanaklarının onaylı örnekleri getirtilerek muristen intikalen gelen yerler olup olmadığının belirlenmesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesindeki; terekenin iştirak halinde olması durumunda tüm mirasçılar miras bırakandan kalan taşınmazlarda belgesiz zilyetlikle ancak sulu toprakta 40 ve kuru toprakta 100 dönüm taşınmaz kazanabilirler şeklindeki düzenleme gözetilerek belgesizden kazanılabilecek miktar sınırının aşılmadığının anlaşılması halinde mahallinde keşif yapılarak davacı ve müşterekleri lehine edinme koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi ve ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar vermek gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Y.. T.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.