YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7087
KARAR NO : 2014/10500
KARAR TARİHİ : 24.09.2014
MAHKEMESİ : KIRIKHAN KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/01/2014
NUMARASI : 2013/20-2014/2
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında S.Köyü çalışma alanında bulunan .. parsel sayılı taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1970 tarihinden itibaren Mehmet kızı H.. D..’in fiili kullanımında bulunduğu ve H.. D..’in 1987 yılında öldüğü şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Ali kızı H.. D.. beyanlar hanesinde kimlik bilgilerinin yanlış yazıldığı ve taşınmazın yüzölçümünün eksik belirlendiği iddiasıyla iki ayrı dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; yüzölçümüne ilişkin davanın reddine, kimlik bilgilerine ilişkin davanın ise kabulü ile kullanım kadastrosu tutanağının iptaline, çekişmeli taşınmazın bağ vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine, taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1970 tarihinden beri tarla ve 1975 tarihinden beri bağ olarak davacı Ali kızı H.. D..’in fiili kullanımında bulunduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasa’nın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Kural olarak kadastro davaları, lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiye karşı açılır. Kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindeki davaların da tespit maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi gerekir. Somut olayda temyize gelen uyuşmazlık; .. parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik olup, davacı Ali kızı H.. D.. baba adının yanlış yazıldığını ve ölü olduğuna dair şerhin de hatalı olduğunu iddia etmiştir. Çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde 1987 yılında ölen Mehmet kızı H.. D..’in kullanımında olduğu belirtilmiştir. Kadastro tutanağının edinme sebebinde belirtildiğinin aksine nüfus kayıtlarına göre Mehmet kızı H.. D.. sağ olup duruşmada dinlenen kadastro ekibinde görevli teknik bilirkişi Y.. Ö.. lehine şerh verilen kişinin tespit sırasında taşınmaz başında olmadığını tutanak bilirkişilerinin beyanlarına göre tespit yapıldığını ifade etmiş olduğuna göre kadastro tutanağında adı geçen ve sağ olduğu anlaşılan Mehmet kızı Hatice Demirel usulünce
davaya dahil edilerek taraf koşulu sağlanmalı, tarafların delilleri sorulup, gerektiğinde tutanak bilirkişilerinin tamamı yapılacak keşifte taşınmaz başında dinlenilerek ve davacının fiili kullanım durumu hakkında ileri sürecekleri tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken taraf koşulu sağlanmadan esas girilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 24.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.