YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7065
KARAR NO : 2014/7218
KARAR TARİHİ : 29.05.2014
MAHKEMESİ : SAVUR KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2014
NUMARASI : 2009/76-2014/16
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında S.. Köyü çalışma alanında bulunan 153 ada 23 parsel sayılı 2.080,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı H.. K.., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın bir bölümü hakkında dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 153 ada 23 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile uzman bilirkişi tarafından tanzim edilen krokili raporda (A) harfi ile gösterilen 830,48 metrekarelik bölümün davacı H.. K.. adına, (B) ve (C) harfleri ile gösterilen 1249,53 metrekarelik bölümün ise yeni bir parsel numarası verilerek davalı Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli 153 ada 23 parsel sayılı taşınmaz ham toprak vasfı ile davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı çekişmeli taşınmazın dava konusu bölümünü, adına tapusu oluşan 153 ada 19 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte kullandığı ve arsa olarak zilyet olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazda fen bilirkişisinin (A) harfi ile gösterdiği 830.48 metrekarelik bölüm yönünden davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. madde koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemiştir. Keşifte beyanına başvurulan mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişileri; davacının çekişmeli taşınmazda tarımsal faaliyette bulunmadığını, kendisine ait 153 ada 19 parsel ile birlikte zilyet olduğunu beyan etmişler, ziraatçi bilirkişi ise taşınmazın taşlık-kayalık yapıya sahip olduğunu rapor etmiştir. Keşif tutanağına yansıyan hakim gözleminde de; taşınmazın davaya konu bölümünde tarımsal faaliyet bulunmadığı, üzerinde taş ve tezek parçalarının bulunduğu belirtilmiştir. Taşınmaz üzerinde tarımsal faaliyet bulunmaması, taşınmazın ziraatçi raporu ve hakim gözlemi ile belirlenen kayalık niteliği dikkate alındığında davacının zilyetliğinin ekonomik amaca uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.