Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/7050 E. 2014/10492 K. 24.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7050
KARAR NO : 2014/10492
KARAR TARİHİ : 24.09.2014

MAHKEMESİ : BEYKOZ SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2014
NUMARASI : 2012/1276-2014/296

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucu F.Mahallesi çalışma alanında bulunan .. ada .. parsel sayılı 335,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmaz üzerindeki 3 katlı bina ve bahçenin 15 yıldan beri İbrahim evlatları Sedat ve İ.. G.. ile N.. Ş..’in fiili kullanımlarında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar İbrahim ve S.. G.., taşınmazın kendi fiili kullanımlarında olduğu iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, tapu kaydının beyanlar hanesindeki şerhin yerine “iş bu taşınmaz üzerindeki bahçe 15 yıldan beri İbrahim evladı S.. G..’ün, taşınmaz üzerindeki üç katlı kargir binanın 1 nolu 84 m2’lik bölümü ile kömürlük şeklindeki müştemilatı İbrahim kızı N.. Ş..’in, binanın diğer kısımlarının ise İbrahim evladı S.. G..’ün fiili kullanımında” bulunduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı N.. Ş.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen kullanım kadastro tutanağına karşı, tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı şerhin iptali ve davacıların fiili kullanıcı olduğu şerhinin yazılması istemine yöneliktir. Bu nitelikteki davalar, şerhte yer alan isimdeki yazım hatalarının düzeltilmesine ilişkin taleplerden farklı olarak kayıt maliki Hazineye ve lehine kullanım şerhi olan kişilere karşı açılıp, ileri sürülen iddianın ispat yükümlülüğünü içerdiğinden çekişmesiz yargı işi olduğundan söz edilemez. Bu durumda 6100 sayılı Yasa’nın yürürlük gününden sonra açılmış olması nedeniyle davaya bakmak Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmemektedir. 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi gereğince mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup bu hususun mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir. Hal böyle olunca mahkemenin, görevsizliğine ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı N.. Ş.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 24.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.