YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7007
KARAR NO : 2014/8142
KARAR TARİHİ : 11.06.2014
MAHKEMESİ : CİZRE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/09/2013
NUMARASI : 2013/247-2013/508
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı M.. A.., D..Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında tesis kadastrosundan önceki kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı M.. A.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14, 17 ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddeleri uyarınca tapuya tescili istemine ilişkindir. Mahkemece; davacının kazanmayı sağlayıcı zilyetliğinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme karar için yeterli bulunmamaktadır. Bilindiği üzere ve kural olarak; kadastro sırasında tescil harici bırakılan yerin TMK’nın 713/1. maddesi uyarınca tescili isteğine ilişkin davalarda TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca Hazine ile ilgili kamu tüzel kişiliğine husumet yöneltilmesi gerekmektedir. Somut olayda ise; TMK’nın 713/3. fıkrası gereğince dava, yasal hasım durumunda bulunan Hazine’ye yöneltilmekle yetinilmiş, davada yasal hasım olarak bulunması zorunlu olan D.Köyü Tüzel Kişiliği’ne ise dava yöneltilmeyerek taraf teşkili sağlanmamıştır. Öte yandan; çekişmeli taşınmaz nehir yatağı kenarında bulunmasına rağmen kesinleşmiş kıyı kenar haritası bulunup bulunmadığı hususunda araştırma yapılmamış, mahallinde yapılan keşifte jeolog bilirkişi dinlenilmeden ve ayrıca hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapılmaksızın davalının hatalı değerlendirilen beyanlarına dayalı olarak hüküm kurulmuştur. Kadastro Müdürlüğünden gönderilen cevaba göre; dava konusu taşınmaz, 23.02.2012 yılında kesinleşen kadastro işlemleri neticesinde “taşlık” olarak tespit dışı bırakılmıştır. Davacı, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayanarak adına tapuya tescil isteğinde bulunmuştur. Böyle bir yerin emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesine müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi şartıyla kazanılması mümkündür. Bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Hava fotoğraflarının en az üç ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için çekişmeli taşınmazın dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının dosya arasına konulması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerekir. Stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelendiğinde arazinin üç boyutlu görülmesi, taşınmazın çekim tarihindeki sınırlarının ve niteliğinin belirlenebilmesi, bu yolla ekilemeyen alanların net bir biçimde tespitinin yapılabilmesi mümkündür. Mahkemece uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, öncelikle Dağyeli Köyü Tüzel Kişiliği’nin davaya dahil edilmesi sağlanmalı, bu yolla taraf koşulu sağlandıktan sonra yasal hasım olan köy tüzel kişiliğinin davaya karşı savunma ve delilleri sorulup saptanmalı, daha sonra çekişmeli taşınmazın yanında bulunan Dicle Nehri’ne ait kesinleşmiş kıyı kenar haritası bulunup bulunmadığı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden sorularak var ise onaylı örneği getirtilmeli, yine çekişmeli taşınmazın dava tarihinden geriye doğru yukarıda belirtilen şekilde üç farklı tarihe ait hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı’ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; taraf tanıkları, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeolog veya jeomorfolog bilirkişi, fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte; idarece yapılıp, usulüne uygun biçimde kesinleşen kıyı kenar çizgisi haritası var ise fen bilirkişisi aracılığı ile ölçeği kadastro paftası ile çakıştırılmak suretiyle zemine doğru biçimde uygulanmalı; çekişmeli taşınmazın, kıyı kenar çizgisi sınırlarının kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmeli, idarece yapılmış ya da usulünce kesinleştirilmiş kıyı kenar çizgisi bulunmaması halinde kıyı kenar çizgisi, 13.03.1972 tarih 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklanan kural ve yöntemler ile, 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 4. maddesinde yer alan tanımlar ve aynı Yasa’nın 9. madde hükümleri gözö nünde tutularak 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İ.B.K gereğince mahkemece belirlenmeli, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisine incelemesi yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazlar hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, öncesinde tarla olarak kullanılıp kullanılmadığı, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar – ihyaya konu edilip edilmediği, imar – ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, kıyı ve kıyı kenar çizgileri açıkça belirlenmeli, 3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü, kullanım durumu ile ilgili olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, niteliğinin gözlemlenmesi amacıyla çekişmeli taşınmazın fotoğrafları çektirilerek bilirkişilerden yan kesit krokisi düzenlemeleri istenmeli, taşınmazın konumu bu fotoğraflar üzerinde işaretlettirilmeli, teknik bilirkişiden taşınmazın kayıt kapsamını, kıyı ve kıyı kenar çizgisinin konumunu ve tüm uygulamayı kadastro paftası üzerinde gösterir biçimde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, yine jeolog ve jeomorfolog bilirkişiden taşınmazın aktif dere yatağı kapsamında kalıp kalmadığı yönünde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazların bitişiğinde bulunan ve davacı tarafından davaya konu edilen .. ada .. parsele ilişkin davanın akıbeti araştırılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm verilmiş olması isabetsiz, davacı M.. A..’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 11.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.