Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/6988 E. 2014/8794 K. 19.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6988
KARAR NO : 2014/8794
KARAR TARİHİ : 19.06.2014

MAHKEMESİ : KARABÜK KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/09/2013
NUMARASI : 2013/195-2013/100

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “çekişme konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak, davacının dinlenmeyen tanıklarının ve bağış senedindeki tanıkların dinlenmesi, davacının dayandığı bağış senedinin çekişme konusu taşınmaza ait olup olmadığı, davacı ile murisleri tarafından taşınmazın kullanılıp kullanılmadığının ve tespit tarihine kadar davacı lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığının usulünce araştırılması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişme konusu . ada .parsel sayılı taşınmazın davacı İ.. Y.. adına, tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı Ç. Köyü Tüzel Kişiliği tarafından 09.04.2013 tarihinde tanık listesi verildiği ve tanıkların dinlenilmesinden vazgeçilmediği halde mahkemece davalının gösterdiği tanıklar dinlenmeksizin ve de dinlenmeme nedeni açıklanmadan hüküm kurulmuştur. Dava, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce 04.11.2009 tarihinde açılmış olup, HUMK’nın 163. maddesi gereği hakim taraflarca talep edilen bir konuda kesin süre vermedikçe taraflar bu konuda yeniden süre talep edebilirler. Dolayısıyla hakim taraflara tanıklarını bildirmeleri için kesin süre vermedikçe tanık listesi verilmesine engel bir düzenleme yoktur. Mahkemece taraflara 09.04.2013 tarihine kadar delillerini bildirmeleri için kesin bir süre verilmediğinden taraflarca bildirilen tanıkların dinlenmemesi savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olup Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 36. maddesinde belirtilen adil yargılanma hakkına aykırılık teşkil etmektedir. Hal böyle olunca; mahkemece, usulüne uygun bir kesin süre verilmediği halde davalı tarafın bildirdiği tanıkları dinlenmeksizin karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Diğer taraftan mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Hükmüne uyulan bozma ilamında çekişme konusu taşınmazın etrafındaki taş duvarla birlikte gösterecek şekilde fotoğraflarının çekilmesi gereğine işaret edildiği halde, çekişme konusu taşınmazın denetime elverişli fotoğraflarının çekilmemesi de ayrıca isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 19.06.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.