Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/6986 E. 2014/11997 K. 30.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6986
KARAR NO : 2014/11997
KARAR TARİHİ : 30.10.2014

MAHKEMESİ : TEKMAN KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2013
NUMARASI : 2008/63-2013/44

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden İ.. S.. vekili Avukat…. ile aleyhine temyiz istenilen M.. U.. geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında…. köyü çalışma alanında bulunan 113 ada 6 parsel sayılı 4.418,06 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle S.. D.. ve paydaşları adına tespit edilmiş, Kadastro Komisyonunca Hüseyin Uyan’ın itirazının kabulü ile dava konusu taşınmaz davalı H.. U.. adına tespit edilmiştir. Davacı İbrahim ve N.. S.., tapu kaydına, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı İbrahim ve N.. S.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Mahkemece, davacı tarafın dayandığı tapu kaydının geçerli bir tapu kaydı olmadığından söz edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de davacı taraftan dayanılan tapu kaydının tarihi ve numarası ayrıntılı şekilde sorularak buna göre araştırma yapılmamış olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik araştırma, inceleme ve uygulama ile karar verilemez. Hal böyle olunca; Mahkemece, doğru sonuca ulaşabilmek için öncelikle davacı taraftan dayandığı tapu kaydının tarih ve numarası sorulmalı, tapu kayıtlarını bildirmesi halinde bildirdiği tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Arşiv Dairesi Başkanlığı ile yerel tapu müdürlüğünden getirtilmeli, başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği sorulup saptanmalı, başka taşınmazlara revizyon görmüş ise revizyon gördüğü parsellerin tutanakları getirtilmeli, davacı tarafa, tapu kayıt maliki ile irsi ilişkisini kanıtlaması için olanak tanınmalı, irsi ilişkisi kanıtlandığı takdirde, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu ile taraf tanıklarının ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı; keşifte tapu kayıtlarının sınırları yerel bilirkişilere açıklatılmak suretiyle tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı saptanmalı, bilirkişilerce gösterilemeyen sınırlar yönünden taraflara tanıkla kanıtlama imkanı sağlanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli,fen bilirkişisine yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaretlettirilmeli ve uygulanacak tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir, denetime açık ve keşfi takibe imkan verir rapor ve haritada düzenlettirilmeli, çekişmeli taşınmazın davacı tarafın tutunduğu tapu kaydı kapsamında kalması halinde bu kaydın 3402 sayılı Yasa’nın tespit tarihinde yürürlükte bulunan 13/B-c maddesi uyarınca hukuki değerini koruyup korumadığı tartışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, taşınmaz hakkında verilen komisyon kararı tespit tutanağı yerine geçtiği halde infazda kuşku yaratacak şekilde “dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline” karar verilmesi dahi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.100,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı tarafa verilmesine,
peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.