Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/6927 E. 2014/10487 K. 24.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6927
KARAR NO : 2014/10487
KARAR TARİHİ : 24.09.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 15. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2013
NUMARASI : 2012/377-2013/619

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım Kadastrosu sonucu A.Mahallesi çalışma alanında bulunan .. ada.. parsel sayılı 448.54 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 20 yıldan beri N.. G..’in fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı K.. İ.., taşınmazın kendi fiili kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda mahkemenin görevsizliğine, talep halinde dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı N.. G.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davanın 6100 sayılı HMK’nın 4/1-c maddesinde belirtilen taşınır vc taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik davalardan olduğu ve bu nitelikteki davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de yapılan değerlendirme hatalıdır. Dava, kesinleşen kullanım kadastro tutanağına karşı, tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı şerhin iptali ve davacının fiili kullanıcı olduğu şerhinin yazılması istemiyle açılmıştır. Bu nitelikteki davalar 6100 sayılı HMK’nın 4/1-c maddesinde yer alan zilyetliğin korunmasına ilişkin davalardan olmadığı gibi, şerhte yer alan isimdeki yazım hatalarının düzeltilmesine ilişkin taleplerden farklı olarak kayıt maliki Hazineye ve lehine kullanım şerhi olan kişilere karşı açılıp, ileri sürülen iddianın ispat yükümlülüğünü içerdiğinden çekişmesiz yargı işi de değildir. Bu durumda 6100 sayılı Yasa’nın yürürlük gününden sonra açılmış olması nedeniyle davaya bakmak Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmemektedir. 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi gereğince mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup bu hususun mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir. Hal böyle olunca mahkemece taraf delilleri toplanıp işin esasına girilmesi gerekirken mahkemenin görevsizliğine ve görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmesi isabetsiz olup, davalı N.. G.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 24.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.