Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/6885 E. 2014/6758 K. 22.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6885
KARAR NO : 2014/6758
KARAR TARİHİ : 22.05.2014

MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2014
NUMARASI : 2012/529-2014/69

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı Hazine, K.. Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olduğu iddiasına dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 1975 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 18. maddesinden kaynaklanan tescil isteğine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 18. maddesi, özel mülk niteliği taşıyan ya da tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olup ilerde bu niteliği kazanabilecek taşınmazlar ile ekonomik yarar sağlanabilecek taşınmazların Hazine adına tescilini olanaklı kılmıştır. Belirtilen yasa hükmü karşısında Hazine adına tescil isteklerinde Türk Medeni Kanunu’nun 713 ve 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesinin uygulama yeri yoktur. Hal böyle olunca; taşınmaz üzerinde imar-ihya faaliyetlerinin tamamlanmamış ve özel mülkiyete konu teşkil etmeyecek yerlerden olması taşınmazın ekonomik yarar sağlaması ya da tarım alanına dönüştürülmesine engel teşkil etmeyeceği kuşkusuzdur. Somut olaya gelince; çekişme konusu taşınmazın 1975 yılında tescil harici bırakıldığı ancak İ.. K.. tarafından imar ve ihyasının tamamlanarak tarım arazisi haline getirildiği iaddisıyla tescil talebinde bulunulduğu, Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.09.2012 tarih ve 2012/94-391 sayılı ilamıyla davanın HMK’nın 150. maddesi gereği açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan keşif sonucu ziraat, orman ve jeoloji bilirkişilerinden oluşan heyet raporuna göre, taşınmaz üzerinde imar-ihya faaliyetlerinin başladığı ancak tamamlanmadığı, taşınmazın kısmen tarım arazisi niteliğinde V. sınıf arazi olduğu belirtildiğine ve de şahıslar tarafından önceden tescil istemiyle dava açıldığına göre çekişme konusu taşınmaz bölümünün ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olduğunun kabulüyle davacı Hazine adına tesciline karar vermek gerekirken, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 18. maddelerindeki düzenlemeler karıştırılarak çekişme konusu taşınmazın özel mülkiyete konu teşkil etmeyecek nitelikte yerlerden olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. Ayrıca 6360 sayılı Kanun’un 1. maddesi uyarınca büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan köylerin tüzel kişiliği sona ermiş olmakla Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile aynı Yasa’nın geçici 1. maddesinin 13. fıkrası uyarınca taşınmazın bulunduğu İlçe Belediyesine de husumet yöneltilmesi zorunlu olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 22.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.