YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/686
KARAR NO : 2014/3426
KARAR TARİHİ : 27.03.2014
MAHKEMESİ : BİRECİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/04/2013
NUMARASI : 2010/512-2013/229
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar, E. Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, E. Köyü’nde kain, kadastro memuru ile jeodezi ve fotogrametri mühendisinin 30.04.2012 havale tarihli raporlarında (A) harfi ile belirtilen 1.589,74 m2’lik taşınmaz ile; aynı rapor ve krokisinde (B) harfi ile belirtilen 19.314,46 m2’lik taşınmazların davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan fen bilirkişinin rapor ve haritasında (A) ve (B) harfleri ile gösterilen çekişmeli taşınmazın bölümlerinin yirmi yıldan fazla süre ile davacı H.. D.. ve arkadaşları tarafından kullanıldığı ve Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddeleri ile TMK’nın 713/1. maddesinde belirtilen imar-ihya ve zilyetlikle tescil koşullarının davacılar yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaza komşu 120, 127 ve 123 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının dayanak belgelerinin çekişmeli taşınmaz yönünü ne okuduğu mahkemece araştırılmamış, komşu 122 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağı ve varsa dayanak belgeleri getirtilerek dosya arasına alınmamış, 1937 tarih ve 40 tahrir nolu vergi kaydının revizyon durumu sorulmamış, komşu 120 parsele dayanak yapılan tapu kaydının batı yönü mera okuması gözetilerek yöntemince mera araştırma yapılmamış, çekişmeli taşınmazın hava ve uydu fotoğrafında hangi nitelikte olduğu yöntemince tespit edilmemiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, komşu 122 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağı ve varsa dayanak belgeleri ilk tesisinden itibaren tüm tedavüleri ile birlikte ilgili kurumlardan getirtilmeli, 1937 tarih ve 40 tahrir nolu vergi kaydının revizyon durumu ve çekişmeli taşınmazın tespit harici bırakılma nedeni ilgili kurumlardan sorulmalı, dava tarihinden geriye doğru en az 15, 20, 25 yıl öncesine ait en az üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı ve ardından taşınmaz başında fen bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu 120 parsel sayılı taşınmazın dayanak kaydının batı yönünü mera okuması nedeniyle mahkemece yöntemine uygun mera araştırması yapılmalı, komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmaz yönünü ne okuduğu bilirkişi ve tanık beyanları ile denetlenmeli, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılmalı, ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın belirtilen dönem içindeki niteliği ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen raporlar alınmalı, HMK’nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmamış olması yerinde olmadığı gibi, kabule göre temyize konu taşınmaz bölümünün hangi paylarla davacılar adına tescil edileceğinin hükümde gösterilmemesi de isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.