Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/6836 E. 2014/11003 K. 02.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6836
KARAR NO : 2014/11003
KARAR TARİHİ : 02.10.2014

MAHKEMESİ : BULANCAK KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2013
NUMARASI : 2008/88-2013/153

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ….. Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 124 ada 23 parsel sayılı 2.006,17 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz harici satın alma nedeniyle davalı V.. Y.. adına tespit edilmiştir. Davacılar E.. Ö.. ve arkadaşları, miras yoluyla gelen hakka ve çekişmeli taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın isim ve payları belirtilmek suretiyle E.. Ö.. hariç M.. Ö.. mirasçıları ile V.. Y.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın muris M.. Ö..’ten geldiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği kabul edilmek sureti ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Davacı taraf taşınmazın kök muris Mehmet’ten intikal ettiğini ve taksim edilmediğini iddia etmiş, davalı taraf ise taşınmazın taksim sonucu mirasçı E.. Ö.’e verildiğini, Engin’den bu taşınmazı 2005 tarihinde satış senedi ile aldığını savunmuştur. Çekişmeli taşınmazın davacı tarafın kök murisi Mehmet’ten kaldığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, 1987 yılında ölümünden sonra muris Mehmet terekesinin geçerli bir şekilde taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise taşınmazın kime düştüğü ve kimin kullanımında olduğu noktasında toplanmaktadır. Dinlenilen yerel bilirkişiler çekişmeli taşınmazın taksim sonucu Engin’e isabet ettiğini, bir kısım davacı ile davalı tanıkları ise mirasçı Muradiye’ye isabet ettiğini beyan ettikleri halde mahkemece bu çelişki giderilmemiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; miras bırakan M..Ö..’in ölüm gününde terekesine dahil olan tüm taşınmaz mallar belirlenip, kadastro tutanaklarının örnekleri getirtildikten sonra taşınmazın bulunduğu yerde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları, tespit bilirkişileri ve önceki keşfe katılan yerel bilirkişi ve tanıkların katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, muris Mehmet terekesinin tüm mirasçıların katılımı ile taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise taşınmazın kime düştüğü, taşınmazın kim tarafından, ne şekilde kullanıldığı olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri terekeye dahil taşınmazların tespit tutanakları ve kesinleşmiş iseler kadastroca oluşan tapu kayıtları ile denetlenmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişilerinin beyanlarına başvurulmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 02.10.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.