YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6803
KARAR NO : 2014/7296
KARAR TARİHİ : 29.05.2014
MAHKEMESİ : SELİM KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/09/2012
NUMARASI : 2010/63-2012/32
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Y.. Köyü çalışma alanında bulunan 114 ada 54 parsel sayılı 7.195,71 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı T.. K.. adına; 114 ada 57 parsel sayılı 9.385,20 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz yargılama sırasında ölen davalı M.. Ç.. adına; 115 ada 15 parsel sayılı 3.419,52 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı R.. Ç.. adına irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit edilmiştir. Davacı C.. K.., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 114 ada 54 ve 115 ada 15 parsel sayılı taşınmazlar ile 114 ada 57 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümün davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili ile davalı M.. Ç.. mirasçısı C.. Ç.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazların Kağızman Sulh Hukuk Mahkemesinin 1951/99 Esas, 1952/75 Karar sayılı ilamı ile O… Köyüne bırakılan arazinin Köy Tüzel Kişiliği tarafından köylülere dağıtılması sonucunda davacı tarafa verildiği, o tarihten beri davasız ve aralıksız olarak kullanıldığı, davacı taraf yararına edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazlar Y.. Köyü ile O.. Köyünün sınırına yakın bölgede bulunmaktadır. Kadastro çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmazların tamamı Y.. Köyünün çalışma alanı sınırı içinde tespit edilmiştir. Gerekçeli kararda belirtilen Kağızman Sulh Hukuk Mahkemesinin 1951/99 Esas, 1952/75 Karar sayılı ilamı incelendiğinde davacının O.. Köyü Tüzel Kişiliği, davalının O.. Köyü Tüzel Kişiliği, davanın elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olduğu ve davanın taraflar arasındaki sulhun tasdiki ile sonuçlandığı anlaşılmaktadır. Kağızman Sulh Hukuk Mahkemesinin 1951/99 Esas, 1952/75 Karar sayılı ilamında Y.. (Y..) Köyü Tüzel Kişiliği veya Y.. Köyü halkından kişiler taraf değildir. Dolayısıyla Kağızman Sulh Hukuk Mahkemesinin 1951/99 Esas, 1952/75 Karar sayılı ilamının, davada taraf olmayan Köy Tüzel Kişiliğini veya taraf olmayan köy halkından kimseleri bağlayacağı düşünülemez. Kaldıki Kağızman Sulh Hukuk Mahkemesinin 1951/99 Esas, 1952/75 Karar sayılı ilamında Y.. Köyü ile O.. Köyünün sınırının belirlenmesine ilişkin bir hüküm de bulunmamaktadır. Sadece tarafları arasındaki sulhun tasdiki ile O.. Köyü ile O.. Köyleri arasında belirlenen sınırın kuzeyinde kalan bölümün Y.. (Y..) Köyünün arazisi dışında kalan bölümünün davacı O.. Köyüne ait olacağı belirtilmektedir. Bu nedenlerle, mahkemece, çekişmeli taşınmazların hangi köy sınırları içinde kaldığı değerlendirilerek sonuca ulaşılmasında isabet bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için aydınlığa kavuşturulması gereken husus, tespit günü itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca kim veya kimler yararına zilyetlikten edinme koşullarının oluştuğu hususudur. Bu hususta yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Yine; kadastro tespitlerine aykırı sonuçlara ulaşıldığı halde, tespit bilirkişileri dinlenilmeden karar verilmesinde de isabet bulunmamaktadır. Eksik araştırma, inceleme ve uygulama ile karar verilemez. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; çevre köylerde oturan ve davada yararı bulunmayan elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu, tarafların aynı nitelikteki kişiler arasından bildirecekleri tanıkları, tüm tespit bilirkişileri, önceki keşifte dinlenmiş yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile üç kişiden oluşacak ziraatçı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişi hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, Yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazlar ile çekişmeli taşınmazların sınırları içinde bulunduğu 114 ada ve 115 adadaki taşınmazlar bütünün öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldıkları, kullanan kişiler arasındaki akdi veya irsi ilişkilerin neler olduğu gibi kadastro tespit günü itibariyle kim veya kimler yararına zilyetlikten edinme koşullarının oluştuğunu belirlemek yönünden gerekli olan hususlar tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmaya çalışılmalıdır. Yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarının sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalıdır. Önceki keşifte dinlenmiş yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının beyanlarına aykırı sonuçlara ulaşılması halinde, o keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar bu hususta yeniden dinlenerek, tespite aykırı sonuçlara ulaşılması halinde de tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılıkların giderilmesine çalışılmalıdır. Yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinin sözleri dosya içine getirtilecek tüm komşu taşınmazların tutanak örnekleri ve varsa dayanaklarını oluşturan kayıtları ile denetlenmelidir. Yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ile tespit bilirkişilerinin sözlerinde geçmesi halinde ilgili yıllara ait köy karar defterleri getirtilerek bildirilen vakıaların doğruluğu yönünden incelenmelidir. Ziraatçı bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların tarımsal niteliğini bildirir, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, çekişmeli taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini irdeler, çekişmeli her taşınmaz ve bir bütün olarak çekişmeli arazi bölümünün değişik yönlerinden çekilmiş ve üzerine fen bilirkişiler tarafından çekişmeli taşınmazların sınırları işaretlenmiş fotoğraflarla desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalıdır. Aynı şekilde keşfe katılacak fen bilirkişisinden yapılacak keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir, gösterilen sınırlar işaretlenmiş ayrıntılı rapor alınmalıdır. Bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Taraflar arasındaki çekişmenin niteliği itibariyle önem kazanan hususun, çekişmeli taşınmazların hangi köy sınırları içinde kaldığı değil, kim veya kimler yararına edinme koşullarının oluştuğu hususu olduğu gözetilerek bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, 114 ada 57 sayılı parsel 2010/90 Esas sayılı dosyada da dava konusu olup, aynı taşınmaz hakkındaki davaların birlikte görülmesi gerektiği halde davalar birleştirilmeden, taşınmazın değişik bölümleri hakkında iki ayrı dosyada karar verilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.