Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/6700 E. 2014/9277 K. 27.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6700
KARAR NO : 2014/9277
KARAR TARİHİ : 27.06.2014

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı Hazine vekili asıl ve birleşen davasında; 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 8. maddesine göre 1983 yılında Hazine adına tescil edilen 5424, 5416 ve 5419 parsel sayılı taşınmazların bir kısmının, …Belediyesi tarafından 1989 yılında yapılan imar uygulamaları içerisinde kalmış olmasına rağmen, uygulama sırasında bu taşınmazların tescil hariciymiş gibi kabul edilerek uygulamaya dahil edildiklerini ve 5424 sayılı parselin 17 ada 1; 5416 ve 5419 parsel sayılı taşınmazların da 16 ada 2 sayılı imar parsel numarası aldıklarını; imar uygulaması sonucunda Hazine adına olan sicil kayıtları kapatılmadığından aynı yer hakkında mükerrer kayıt meydana getirilmiş olup, ilk tapu kaydının geçerli olduğunu ileri sürerek; imar parsellerinin tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tescili istemiyle asıl ve birleşen davaları açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda “davaların konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı Hazine temsilcisinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, asıl ve birleşen davanın dava dışı Belediyenin imar düzenlemesi işleminden kaynaklandığı, yargılama sırasında imar uygulamasının idari yargı yerinde iptaline karar verildiği ve bilahare yapılan geri dönüşüm işlemleri ve yeni imar uygulamaları nedeniyle davaların konusunun kalmadığı kabul edilmesine rağmen, davaların açılmasına Hazinenin sebep olduğundan bahisle davalılar lehine vekalet ücretlerine hükmedilmiş olması doğru değil ise de; anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden “hükmün 4. bendinin ve 5. bendinin hüküm yerinden çıkartılmasına” ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.06.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.