YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6571
KARAR NO : 2014/8546
KARAR TARİHİ : 17.06.2014
MAHKEMESİ : MUŞ KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2012
NUMARASI : 2009/155-2012/57
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında M,, Köyü çalışma alanında bulunan ,, ada ,, parsel sayılı 22.358,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı Ş.. A.. adına, ,, ada ,, parsel sayılı 8.584,01 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise davalı M.. Y.. adına ayrı ayrı bağışlamaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tespit edilmiştir. Davacı H.. G.., tapu ve vergi kayıtlarına dayanarak ayrı ayrı dava açmıştır. Yargılama sırasında F.. Ö.. kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava konusu ,,ada ,, parsel sayılı taşınmaza yönelik davaya katılmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilmek suretiyle yapılan yargılama sonucunda davacı H.. G.. davasının reddine, katılan davacı F.. Ö.. davasının kabulüne, dava konusu ,, ada ,, parsel sayılı taşınmazın katılan davacı F.. Ö.. adına, ,, ada ,, parsel sayılı taşınmazın ise tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı H.. G.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı dayanağı tapu ve vergi kaydının çekişmeli taşınmazları kapsamadığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı, 17.9.1985 tarih ve ,, sıra numaralı tapu kaydına ve 08.9.1948 tarih ve 100 tahrir numaralı vergi kaydına dayanmıştır. Mahkemece, tapu ve vergi kaydı mahalline yeterli şekilde uygulanıp kapsamı belirlenmemiş, uygulamada komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmamış, davacı tarafından aynı tapu ve vergi kaydına dayanılarak açılan davaların birlikte görülmesinin usul ekonomisi yönünden gerekli olduğu göz ardı edilmiştir. Sağlıklı sonuca ulaşılabilmesi için, davacı tarafından aynı tapu ve vergi kaydına dayanılarak açıldığı anlaşılan ,, ada ,, parsel sayılı taşınmazlara ilişkin dava dosyalarının birleştirilmesi düşünülmeli, bundan sonra mahallinde yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve uzman bilirkişi huzuruyla yeniden keşif icra edilmelidir. Taşınmazların başında icra edilecek keşif sırasında davacının dayandığı kayıtlar ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup, hudutları mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaret ettirilmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, davaya konu edilen taşınmazın niteliği, ilk zilyedinin kim olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, ne olarak kullanıldığı, davacı tarafın zilyetliği terk iradesinin bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu taşınmazlara ait kadastro tutanağı ve dayanağı olan belgelerle denetlenmeli, beraberde götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir rapor ve harita düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
17.06.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.