Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/651 E. 2014/3779 K. 03.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/651
KARAR NO : 2014/3779
KARAR TARİHİ : 03.04.2014

MAHKEMESİ : OLTU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/06/2013
NUMARASI : 2013/25-2013/661

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Davacı D.. K.. vekili kadastro çalışmalarında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile davacı adına tespit ve tescil edilen 141 ada 35 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının kadastro sırasında yol olarak tescil harici bırakıldığı iddiası ile bu bölümün davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.272,77 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı adına kayıtlı 141 ada 35 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; zilyetlikle edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, Kadastro Müdürlüğü’nden çekişmeli taşınmazın hangi tarihte niçin tespit dışı bırakıldığı sorulmamış, çekişmeli taşınmaza komşu 29, 30, 31, 32, 35 parsel sayılı taşınmazların tutanakları getirtilerek dava konusu taşınmaz yönünü ne okudukları saptanmamış, hava fotoğrafları uygulanmamış, denetime elverişli olmayan zirai bilirkişi raporu hükme esas alınmış olduğu gibi; TMK’nın 713/4. maddesi gereğince yapılması zorunlu bulunan yasal ilanlar yapılmadan davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. O halde mahkemece öncelikle karar tarihinden sonra 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu Erzurum Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiş, Büyükşehir Belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmış olduğu göz önüne alınarak yasal hasım niteliğinde bulunan Oltu Belediyesi ile Erzurum Büyükşehir Belediyesini davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verilmeli, daha sonra işin esasına girilip, dava tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı’ndan, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ise, İl Kadastro Müdürlüğü’nden getirtilerek dosya arasına konulmalı ve ardından taşınmaz başında fen bilirkişi ve daha önceki keşifte görev almamış bir ziraat mühendisi huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman
başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava ve uydu fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmaz bölümünün, önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesi istenilmeli, ziraatçi bilirkişiden çekişmeli taşınmazın belirtilen dönem içindeki niteliği ve kullanım durumu hususunda rapor alınmalı, çekişmeli taşınmaza komşu 29, 30, 31, 32 ve 35 parsel sayılı taşınmazların tutanak örnekleri ile varsa tespit dayanağı kayıt ve belgeler de tüm tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilerek dava konusu taşınmaz yönünü ne okudukları saptanmalı, davacının belgesiz zilyetlik yoluyla edindiği taşınmaz bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılmalı, TMK’nın 713/4. maddesi gereği yasal ilanlar yapılmalı, toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.