YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6508
KARAR NO : 2014/8884
KARAR TARİHİ : 23.06.2014
MAHKEMESİ : İNCESU SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2013
NUMARASI : 2011/240-2013/291
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonrasında K.Köyü çalışma alanında bulunan .ada . ve. parsel sayılı sırasıyla 6.491,14 ve 3.430,27 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle R.A. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar M. A. ve İ. A. dava konusu taşınmazların sınırlarını gösterecekleri bölümlerinin elli yıl önce kendileri tarafından üçüncü kişiden satın alındığı iddiasıyla bu bölümlerin 1/2’şer hisse ile adlarına tescili talebi ile dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, hükme dayanak yapılan fen bilirkişisi raporunda (C) ile gösterilen 1.483,51 metrekarenin .ada .parselden, (B) ile gösterilen 1.493,52 metrekarenin . ada .parselden ifrazı ile 1/2’şer hisse ile davacılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı F. A. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacıların dayandıkları gayrimenkul satış senedinin dava konusu edilen taşınmaz bölümlerini kapsadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacılar, dava konusu taşınmaz bölümlerinin kendileri tarafından 1957 yılında üçüncü kişiden satın alındığı iddiasıyla, dava konusu taşınmaz bölümlerinin adlarına tescili talebi ile dava açmışlardır. Mahallinde yapılan keşif sırasında beyanları alınan yerel bilirkişi ve taraf tanıkları dava konusu taşınmaz bölümlerinin davacı ve davalıların murisi R. A.’.ndan kullanıldığını, davacıların dayandıkları gayrımenkul satış senedi konusunda bilgilerinin olmadığını beyan etmişlerdir. Davacılar, dava konusu taşınmazları üçüncü kişiden satın aldıklarını ispatlayamamışlardır. Bir an davacıların dayandıkları satış senedinin dava konusu taşınmaz bölümlerini kapsadığı kabul edilse bile, dosya kapsamından dava konusu taşınmaz bölümlerinin zilyetliğinin davacıların dayandıkları gayrimenkul satış senedine istinaden davacılara devredilmediği, dava konusu taşınmaz bölümlerinin 1957 yılı ve sonrasında hep tarafların ortak murisi R. A. tarafından kullanıldığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.