Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/6484 E. 2014/12877 K. 12.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6484
KARAR NO : 2014/12877
KARAR TARİHİ : 12.11.2014

MAHKEMESİ : KAYNARCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2013
NUMARASI : 2012/56-2013/167

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu … Köyü çalışma alanında bulunan 119 ada 8, 120 ada 4 ve 123 ada 3 parsel sayılı sırasıyla 4.411,37, 3.810,63 ve 2.615,48 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dava dışı K.. oğlu M.. D.. adına tespit edilmiş iken, hükmen davalılar N.. D.., A.. D..l ve Y.. D.. ile davacı K.. D.. adlarına tescil edilmiştir. Davacı K.. D.., satın almaya ve mahkeme hükmüne dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 119 ada 8, 120 ada 4 ve 123 ada 3 parsel sayılı taşınmazların davacı K.. D.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı K.. D.. tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, Kadastro Mahkemesi’nin 2005/109, 2009/27 Esas-Karar sayılı ilamı ile terekeye karşı üçüncü kişi konumunda bulunan kişiye yapılan satışın geçersiz olduğu gerekçesiyle verilen ve kesinleşen karardan sonra taşınmazlar paylı olarak tapuya tescil edilmiş olmakla iştirakin son bulduğunu belirterek ve sözü edilen ilamın gerekçesine dayanmak suretiyle satın alınan payın adına tescili talebi ile dava açmıştır. Mahkemece, taraflar arasında daha önce görülüp sonuçlanan Kadastro Mahkemesinin 2005/109, 2009/27 Esas, Karar sayılı dava dosyasında davalıların miras bırakanı R… D…ın kendisine ait paylarını terekeye karşı üçüncü kişi konumunda olan A..G.e sattığı, yapılan bu satış sözleşmesinin geçerli olduğunun belirlendiği, davacı K.. D..’ın da bu hisseleri A…G..mirasçılarından satın aldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davanın, kadastro tespitinden önceki aynı hakka dayalı olduğunun kabulü halinde temyiz denetiminden geçerek kesinleşen Kadastro Mahkemesi dosyasındaki taraflar ile eldeki dosyanın tarafları ve dava konusu taşınmazlar aynı olup bu halde Kadastro Mahkemesinin 2005/109, 2009/27 Esas, Karar sayılı dosyasının taraflar arasında kesin hüküm teşkil ettiği açıktır. Ancak davacı taraf M.K (743 sayılı TKM)’nın 612. maddesine dayanarak tarih ve sayısı yukarıda yazılı Kadastro Mahkemesi ilamı ile muris D…D.. terekesine karşı ayni hak doğurma bakımından geçersiz olduğu belirlenen satışın; çekişmeli taşınmazların davacı ve davalılar adına payları gösterilerek hüküm kurulması ve iştirak çözülerek tapuya tescil edilmesi nedeniyle geçerli hale geldiğini ileri sürerek dava açmıştır. Kadastro Mahkemesinin 28.12.2011 tarihinde kesinleşen kararı ile taşınmaz her ne
kadar veraset ilamına göre payları gösterilmek suretiyle davacı ve davalılar adına tescil edilmiş ise de, kararın gerekçesine ve hüküm fıkrasına göre elbirliği mülkiyeti şeklinde tescile karar verildiği kuşkusuzdur. Elbirliğinin sona ermesi ancak mirasçıların talebi ya da T.M.K: 644 md. uyarınca mahkemenin kararı ile mümkün olacağına ve buna ilişkin bir mahkeme kararı bulunmadığına göre tapuda payların gösterilmiş olmasının mülkiyetin paylı mülkiyete dönüştüğü şeklinde kabulü mümkün bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 12.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.