Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/6317 E. 2014/12880 K. 12.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6317
KARAR NO : 2014/12880
KARAR TARİHİ : 12.11.2014

MAHKEMESİ : MESUDİYE KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2013
NUMARASI : 2009/649-2013/194

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ..Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 301 ada 7, 302 ada 10 ve 314 ada 12 parsel sayılı sırasıyla 1.785.17, 4.395.46, 1.382,14 m2 yüzölçümündeki taşınmazlardan irsen intikal, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 301 ada 7 parsel sayılı taşınmaz davalılar M.. Ö.., G. Ö.. ve davacıların miras bırakanı H.. K.. adına, 302 ada 10 ve 314 ada 12 parsel sayılı taşınmazlar ise davalı M.. Ö.. ile davacıların murisi H.. K.. adlarına paylı olarak tespit edilmiştir. Davacılar B.. ve K.. K.. miras yoluyla gelen hakka, paylaşmaya, satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak temyize konu parseller yönünden tamamının kendi miras bırakanları H… K..adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda temyize konu 301 ada 7 parsel, 302 ada 7 parsel ve 314 ada 12 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davacıların davasının reddine, taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar Bahri ve K.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kadastro hakimi infazı mümkün doğru sicil oluşturmakla yükümlü olduğu gibi bir davada birden fazla istemle dava açılması halinde mahkemece davaya konu edilen istemlerin tümü yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği de kuşkusuzdur. Ayrıca HMK’nın 297. maddesindeki düzenlemeye göre; verilen hükümde, taleplerden her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Somut olayda davacılar çekişmeli diğer taşınmazlar ile birlikte ayrıca 302 ada 10 parsel sayılı taşınmaza yönelik de dava açtıkları halde mahkemece 302 ada 10 parsel sayılı taşınmaz hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi ve dava konusu olmayan aynı ada 7 parsel sayılı taşınmaz hakkında hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi işin esası yönünden yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yeterli değildir. Mahkemece davacılara dava dilekçesi açıklattırılarak dayanakları maddi vakıalar somutlaştırılmamış, taşınmazların ortak miras bırakandan geldiği ve mirasçılar arasında usulüne uygun olarak paylaşılmadığı gerekçesiyle hüküm kurulmasına, dinlenilen bir kısım bilirkişi ve tanık beyanlarında taşınmaz ya da taşınmazların ortaklaşa üç kardeş tarafından kullanıldığı beyan edilmesine rağmen, tüm tarafları kapsayacak ortak miras bırakanın kim olduğu belirlenmemiş, bu halde kök
murisin verasete esas açık nüfus kayıtları dahi getirtilmemiş kök miras bırakanın mirasçıları arasında paylaşma yapılıp yapılmadığı dahi usulünce belirlenmemiştir. O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle davacılar tarafına dava dilekçesi açıklattırılarak maddi vakıalar somut hale getirilmeli, davacıların miras yoluyla gelen hakka dayanmaları halinde kök miras bırakana ait verasete esas açık nüfus kayıtları getirtilmeli, akabinde yaşlı ve tarafsız yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve tutanak bilirkişilerin tümü eşliğinde keşif yapılmalı, yapılacak keşif sırasında zilyetliğe dayanılması halinde yöntemine uygun zilyetlik araştırması, miras yoluyla gelen hakka dayanılması halinde usulüne uygun paylaşma olup olmadığı araştırılmalı, bu hususlara ilişkin olarak yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, somut olayın özelliğine göre taşınmazlara ait kadastro tutanağının edinme sebebi okunarak tutanak bilirkişilerinin bilgisi tespit edilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de davacıların miras bırakanı Hatice Karabey’in dava dışı kalan mirasçıları Algül, Yaşar ve Çiçek’in davaya dahil edilerek adlarına duruşma gününün tebliğ edilmemesi dahi isabetsiz, davacılar Bahri ve K.. K.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 12.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.