Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/624 E. 2014/5509 K. 06.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/624
KARAR NO : 2014/5509
KARAR TARİHİ : 06.05.2014

MAHKEMESİ : SELİM KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/09/2012
NUMARASI : 2010/131-2012/49

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; Duruşma için belli edilen gün ve saatte taraflardan gelen olmadığı görülerek evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında temyize konu olan Y.. Köyü çalışma alanında bulunan 115 ada 60 ve 64 parsel sayılı 5.764,65 ve 7.854,44 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Mehmet oğlu C.. Ç.. adına; 115 ada 68 parsel sayılı 9.046,64 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz aynı nedenlerle Ü.. oğlu L.. D.. adına; 115 ada 69 parsel sayılı 4.960,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Latif oğlu S.. D.. adına tespit edilmiştir. Davacı C.. D.., yasal süresi içinde çekişmeli taşınmazların kendi tasarruf ve zilyetliğinde olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 115 ada 60 ve 64 parsel sayılı taşınmazların davacı C.. D.. adına tesciline, çekişmeli 115 ada 69 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı C.. D.. vekili ile davalı C.. Ç.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Temyize konu olan 115 ada 68 ve 69 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yapılan temyiz incelenmesinde; Mahkemece 115 ada 68 parsel sayılı taşınmaz yönünden hüküm kurulmamış, 115 ada 69 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline şeklinde hüküm kurulmuştur. Davacı C.. D.. tarafından, 115 ada 69 parsel sayılı taşınmaz dava konusu olarak gösterilerek ve S.. D..’a husumet yöneltilerek dava açılmıştır. Mahallinde yapılan keşifte dava edilen yerin 115 ada 68 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı, davacının dava açarken maddi yanılgı sonucunda 115 ada 68 parsel sayılı taşınmaz yerine 115 ada 69 parsel sayılı taşınmazı davalı gösterdiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca; Mahkemece, 115 ada 69 parsel sayılı taşınmaz dava konusu olmadığından, bu taşınmaz hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına ve tutanağın olağan usullere göre kesinleştirilmesi için Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Yine, çekişmeli 115 ada 68 parsel sayılı bu taşınmazın davaya konu olduğu, davacı vekili tarafından da yargılama sırasında davanın bu şekilde ıslah edildiği, ancak davacı tarafından dava açılırken tespit maliki olmayan S.. D..’a husumet yöneltilerek dava açılması nedeniyle, davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken, karar gerekçesinde de bu şekilde kabul edildiği halde, kabul ve gerekçeye de aykırı olarak hiç hüküm kurulmamasında isabet bulunmamaktadır. Kaldı ki, çekişmeli bu taşınmazın halen derdest olduğu anlaşılan mahkemenin 2013/158 Esas sayılı dava dosyasında da dava konusu olduğu halde, aynı taşınmazlara yönelik davalar birleştirilmeden karar verilmesinde de isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı C.. D.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile çekişmeli 115 ada 68 ve 69 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili hükümlerin BOZULMASINA;
2) Temyize konu olan 115 ada 60 ve 64 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yapılan temyiz incelemesinde; Mahkemece; çekişmeli bu taşınmazların Kağızman Sulh Hukuk Mahkemesinin 1951/99 Esas, 1952/75 Karar sayılı ilamı ile O.. Köyüne bırakılan arazinin Köy Tüzel Kişiliği tarafından köylülere dağıtılması sonucunda davacı tarafa verildiği, o tarihten beri davasız ve aralıksız olarak kullanıldığı, davacı taraf yararına edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazlar Y.. Köyü ile O.. Köyünün sınırına yakın bölgede bulunmaktadır. Kadastro çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmazların tamamı Y.. Köyünün çalışma alanı sınırı içinde tespit edilmiştir. Gerekçeli kararda belirtilen Kağızman Sulh Hukuk Mahkemesinin 1951/99 Esas, 1952/75 Karar sayılı ilamı incelendiğinde davacının O.. Köyü Tüzel Kişiliği, davalının Ortaköy Köyü Tüzel Kişiliği, davanın elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olduğu ve davanın taraflar arasındaki sulhun tasdiki ile sonuçlandığı anlaşılmaktadır. Kağızman Sulh Hukuk Mahkemesinin 1951/99 Esas, 1952/75 Karar sayılı ilamında Y.. (Y..) Köyü Tüzel Kişiliği veya Y.. Köyü halkından kişiler taraf değildir. Dolayısıyla Kağızman Sulh Hukuk Mahkemesinin 1951/99 Esas, 1952/75 Karar sayılı ilamının, davada taraf olmayan Köy Tüzel Kişiliğini veya taraf olmayan köy halkından kimseleri bağlayacağı düşünülemez. Kaldı ki Kağızman Sulh Hukuk Mahkemesinin 1951/99 Esas, 1952/75 Karar sayılı ilamında Y.. Köyü ile O.. Köyünün sınırının belirlenmesine ilişkin bir hüküm de bulunmamaktadır. Sadece tarafları arasındaki sulhun tasdiki ile O.. Köyü ile Ortaköy Köyleri arasında belirlenen sınırın kuzeyinde kalan bölümün Y.. (Y..) Köyünün arazisi dışında kalan bölümünün davacı O.. Köyüne ait olacağı belirtilmektedir. Bu nedenlerle, mahkemece, çekişmeli taşınmazların hangi köy sınırları içinde kaldığı değerlendirilerek sonuca ulaşılmasında isabet bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için aydınlığa kavuşturulması gereken husus, tespit günü itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca kim veya kimler yararına zilyetlikten edinme koşullarının oluştuğu hususudur. Bu hususta yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Yine; kadastro tespitlerine aykırı sonuçlara ulaşıldığı halde, tespit bilirkişileri dinlenilmeden karar verilmesinde de isabet bulunmamaktadır. Eksik araştırma, inceleme ve uygulama ile karar verilemez. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; çevre köylerde oturan ve davada yararı bulunmayan elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu, tarafların aynı nitelikteki kişiler arasından bildirecekleri tanıkları, tüm tespit bilirkişileri, önceki keşifte dinlenmiş yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile üç kişiden oluşacak ziraatçı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişi hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, Yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazlar ile çekişmeli taşınmazların sınırları içinde bulunduğu 114 ada ve 115 adadaki taşınmazlar bütünün öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldıkları, kullanan kişiler arasındaki akdi veya irsi ilişkilerin neler olduğu gibi kadastro tespit günü itibariyle kim veya kimler yararına zilyetlikten edinme koşullarının oluştuğunu belirlemek yönünden gerekli olan hususlar tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmaya çalışılmalıdır. Yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinin beyanlarında söz edilen vakıalar yönünden ilgili yıllara ait köy karar defterleri getirtilip incelenerek bildirilen vakıaların doğru olup olmadığı incelenmelidir. Yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarının sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalıdır. Önceki keşifte dinlenmiş yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının beyanları arasında çelişki doğduğunda o keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar yeniden dinlenerek, çelişki giderilmeli, tespite aykırı sonuçlara ulaşılması halinde ise tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılıkların giderilmesine çalışılmalıdır. Yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinin sözleri dosya içine getirtilecek tüm komşu taşınmazların tutanak örnekleri ve varsa dayanaklarını oluşturan kayıtları ile denetlenmelidir. Ziraatçı bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların tarımsal niteliğini bildirir, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, çekişmeli taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini irdeler, çekişmeli her taşınmaz ve bir bütün olarak çekişmeli arazi bölümünün değişik yönlerinden çekilmiş ve üzerine fen bilirkişiler tarafından çekişmeli taşınmazların sınırları işaretlenmiş fotoğraflarla desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalıdır. Aynı şekilde keşfe katılacak fen bilirkişisinden yapılacak keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir, gösterilen sınırlar işaretlenmiş ayrıntılı rapor alınmalıdır. Bundan sonra taraflar arasındaki çekişmenin niteliği itibariyle çekişmeli taşınmazların hangi köy sınırları içinde kaldığı değil, kim veya kimler yararına edinme koşullarının oluştuğu hususunun uyuşmazlık konusu olduğu gözetilerek toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 06.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.