Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/617 E. 2014/3771 K. 03.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/617
KARAR NO : 2014/3771
KARAR TARİHİ : 03.04.2014

MAHKEMESİ : BULANCAK KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/07/2013
NUMARASI : 2009/259-2013/84

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sırasında Ç. Köyü çalışma alanında bulunan . ada 18 parsel sayılı 4341,08 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı S.. A.. adına tespit edilmiştir. Davacı Hatice ve H.. A.. tapu kaydı ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak çekişmeli taşınmazın tespitinin iptali ile hisseleri oranında adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hatice ve H.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı yan tapu kayıtlarından kayden gelen hakkına dayalı olarak dava açmış, davalı yan çekişmeli taşınmazın miras bırakan babası tarafından tapu kayıt maliklerinden haricen satın alındığını ileri sürmüş, mahkemece davacı tarafından dayanılan tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsadığı, tapu kayıt malikleri arasındaki harici paylaşma ile çekişmeli taşınmazın bir bölümünün davacı yanın murisi Şerif’e, bir kısmının da davalının murisi Yakup’a isabet ettiği, davacı yanın murisi Şerif’in ölümü ile de mirasçılar arasındaki paylaşma ile mirasçılarından Mehmet’e isabet ettiği ve davacıların babası Nuri’nin, taşınmazdaki hisselerini haricen kardeşi Mehmet’e bıraktığı, Mehmet tarafından da bu bölümün davalı murisi Yakup’a satıldığı, bu nedenle çekişmeli taşınmazın bir bölümünün harici taksimle davalı yana isabet ettiği, harici taksimle davacı yana isabet eden diğer bölümünün ise davalı murisine satıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki mahkemece davacı yanın dayandığı Temmuz 1289, 519 yoklama no’lu tesis kaydından gelen tapu kaydı ilk tesisinden itibaren bütün tedavülleriyle birlikte getirtilmemiş, kadastro sırasında başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği araştırılmamış, dava konusu taşınmaz ile tapu kaydının revizyon gördüğü tüm taşınmazları bir arada gösterir kroki çizdirilmemiş, tapu kayıt malikleri arasında harici paylaşımın varlığı kabul edilmişse de tapu kayıt kapsamında olup kayıt malikleri arasındaki harici paylaşım gereğince davacı yana isabet ettiği kabul edilen dava dışı 111 ada 15, 16, 17 parsel sayılı taşınmazların akibetleri araştırılmamış, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı tarafın kayda dayalı bir hakkının bulunup bulunmadığı hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmemiştir. Eksik inceleme ile karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle davacı yanca tutunulan kayıtlar tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilip tüm paylar belirlenmeli, kadastro
sırasında başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği araştırılmalı, bundan sonra çekişmeli taşınmazlar başında yeniden keşif yapılarak kayıtların kapsamları belirlenmeli, dava konusu taşınmaz ile tapu kaydının revizyon gördüğü tüm taşınmazları bir arada gösterir bileşik kroki çizdirilmeli, tapu dışı paylaşmayı kanıtlama yükümlülüğünün buna dayanan tarafa ait olduğu ve ayrıca kayıt malikleri ve mirasçıları arasındaki paylaşma hususunda farklı beyanlarda bulunan tanıklar olduğu göz önüne alınmalı, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından tapu kayıt malikleri arasında yapıldığı iddia olunan paylaşmanın hangi tarihte, kimler arasında yapıldığı, kayıt malikleri ya da mirasçılarına hangi taşınmazların düştüğü sorulup saptanarak bu yerler fen bilirkişi raporunda işaretlettirilmeli, tapu kayıt malikleri arasında paylaşma yapıldıktan sonra tapu kayıtlarında intikaller varsa bu tedavüllerin zeminde paylaşılan yerin devri amacına yönelik olup olmadığı üzerinde durulmalı, yine taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, hangi tarihten itibaren tespite kadar kimler tarafından ne sıfatla kullanıldığı hususları açıklığa kavuşturulmalı, beyanlar arasında aykırılık oluştuğu takdirde çelişki giderilmeli bundan sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup davacı Hatice ve H.. A.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 03.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.