Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/6127 E. 2014/5421 K. 05.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6127
KARAR NO : 2014/5421
KARAR TARİHİ : 05.05.2014

MAHKEMESİ : BAFRA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/06/2013
NUMARASI : 2012/524-2013/303

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucunda, T.. Köyü çalışma alanında bulunan 116 ada 4 parsel sayılı 4060 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve Hüseyin oğlu S.. S..’ın kullanımında olduğu şerhi verilerek Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı S.. Y.., çekişmeli 116 ada 4 parsel sayılı taşınmazın, kullanıcısı bulunduğu 116 ada 3 parsel sayılı taşınmazın devamı olduğu iddiasına dayanarak, kullanıcı şerhinin iptali ile adına şerh verilmesi istemiyle Satılmış oğlu H.. S.. ve Hazine aleyhine dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydındaki kullanıcı şerhinin iptali ile yerine taşınmazın davacının zilyetliğinde olduğunun yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı H.. S.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kullanıcı şerhinin iptaline yönelik davaların ilgilisi olan kayıt maliki Hazine ile gerçek hasım durumunda bulunan ve lehine şerh verilmiş bulunan kişi aleyhine açılması zorunludur. Somut olayda, kadastro sonucu, çekişmeli taşınmazın “Hüseyin oğlu S.. S..’ın kullanımında bulunduğu” tapu kaydının beyanlar hanesine şerh edilmiştir. Ne var ki davacı tarafından dava Hazine ile birlikte, tapu kaydında lehine kullanıcı şerhi bulunmayan “Satılmış oğlu H.. S..” aleyhine açılmıştır. Taraf teşkili dava koşullarından olup, eksiklik giderilmeden işin esasına girilip yargılamaya devam olunamaz. Davanın yanlış hasma yöneltilmesi halinde ise davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddi gerekmekte ise de 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK’nın 124. maddesi ile “tarafta iradi değişiklik” imkanı getirilmiştir. Somut olayda davacı tarafından kişi adı ile baba adının karıştırılması suretiyle davanın yanlış hasma yöneltilmiş bulunması 124/3. maddede sözü edilen dürüstlük kuralına aykırı olmayan bir hata mahiyetindedir. Hal böyle olunca, davacıya taşınmazın beyanlar hanesinde adı yazılı Hüseyin oğlu S.. S..’ı davaya dahil etmesi için imkan tanınmalı, taraf teşkili sağlandıktan sonra iddia ve savunmalar doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Usulen taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek hüküm kurulması isabetsizdir. Kabule göre de davanın beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhine yönelik olarak açılması karşısında davada ilgili sıfatıyla taraf olan ve davaya açıkça karşı çıkmadığı için gerçek hasım sıfatını kazanmayan Hazine aleyhine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı H.. S..’a iadesine, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.