Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/6100 E. 2014/7085 K. 27.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6100
KARAR NO : 2014/7085
KARAR TARİHİ : 27.05.2014

MAHKEMESİ : MESUDİYE KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2013
NUMARASI : 2009/493-2013/206

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Ç.. Köyü çalışma alanında bulunan 206 ada 9 parsel sayılı 149,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, miras yoluyla gelen hak, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu belirtilerek tarafların ortak murisi İ.. Y.. adına bahçe niteliği ile tespit edilmiş, beyanlar hanesine; taşınmazın üzerindeki iki katlı kargir evin İ.. oğlu Ç.. Y..’a ait olduğuna dair şerh verilmiştir. Davacı A.. Y.., taşınmazın üzerindeki iki katlı kargir evin ortak muris İ.. Y..’ın tüm mirasçılarına ait olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhin iptali ile üst katın muris İ.. Y.. adına, alt katın ise davalı Ç.. Y.. adına kullanıldığının ve yaptırıldığının beyanlar hanesine şerhine, mülkiyet açısından taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Ç.. Y.. vekili ile davacı A.. Y.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda belirtilen gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, beyanlar hanesindeki muhtesata ilişkindir. Dosya kapsamı itibariyle davalı ile murisin birlikte oturdukları sırada murisin kendi arazisine yaptırdığı dava konusu eve, yapım sırasında davalının bedensel ve parasal olarak katkıda bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalının bu davranışının ahlaki bir borcun ifası niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Belirtilen katkı, evin tek başına davalı adına ve onun tarafından yaptırıldığını kanıtlamaya elverişli olmadığı gibi davalı bu konudaki iddiasını başka delille de ispatlayamamıştır. Hal böyle olunca; evin alt katının da murise ait olduğu kabul edilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün davacı taraf yararına BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 27.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.