YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6051
KARAR NO : 2014/7323
KARAR TARİHİ : 02.06.2014
MAHKEMESİ : GÖLE SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2013
NUMARASI : 2009/196-2013/206
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında S.Köyü çalışma alanında bulunan . ada .parsel sayılı 6.485,78 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş, Kadastro Mahkemesinin Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen 02.02.2009 gün, 2006/181-2009/31 Esas ve Karar sayılı ilamı ile çekişmeli taşınmaz Y.. Y.. adına tescil edilmiştir. Davacı G.. Ş.. irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın adına tescili istemiyle Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı G.. Ş.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece işin esasına girilerek yapılan yargılama sonunda kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmş ise de;varılan sonuç yasal düzenlemeler uygun düşmemiştir. Çekişmeli.ada . parsel sayılı taşınmaz ham toprak niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiş, tespite, askı ilanı süresi içinde Kadastro Mahkemesinde dava açmış, Göle Kadastro Mahkemesinin 2.2.2009 gün, 2006/181-2009/31 Esas ve Karar sayılı ilamı ile G.. Ş..’in davası husumet nedeniyle reddedilmiş, Y.. Y..’ın davası kabul edilerek çekişmeli taşınmaz Y.. Y.. adına tescil edilmiş karar, temyiz incelemesinden geçerek 21.1.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı G.. Ş.. 7.8.2009 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde Hazine ve Y.. Y..’ı hasım göstererek tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Davanın açıldığı tarihte Kadastro Mahkemesinde görülen davanın kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Zaman bakımından görev başlığını taşıyan 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 26. madde hükmünde askı ilan süresi içinde açılan davaların yanında tespitten önceki haklara dayanarak asli müdahil olarak davaya katılanların iddialarına dair uyuşmazlıkların da Kadastro Mahkemesinde incelenip karara bağlanacağı düzenlenmiştir. Davacının talebinin tespitten önceki haklara dayandığı ve kadastro tespitinin kesinleşmediği dikkate alındığında davacı tarafından Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan davanın Kadastro Mahkemesinde görülmekte olan davaya katılma istemi niteliğinde olduğunun kabulü zorunludur. Bu tür nitelikteki talepleri incelemekle görevli mahkeme kadastro mahkemesidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re’sen göz önüne alınması gerektiğinden, mahkemece açılan dava hakkında görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de G.. Ş.. tarafından Kadastro Mahkemesinde açılan davanın husumet nedeniyle rededildiği gözetildiğinde kesin hükmün de oluşmadığı anlaşıldığından bu hususun nazara alınmaması dahi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.