Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/6021 E. 2014/8463 K. 16.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6021
KARAR NO : 2014/8463
KARAR TARİHİ : 16.06.2014

MAHKEMESİ : AKSARAY 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2013
NUMARASI : 2010/28-2013/629

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu G../Bekarlar Beldesi çalışma alanında bulunan temyiz konusu .. ada ..ve .. parsel sayılı 28.195,83 ve 169.105,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kamu orta malı niteliğinde mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacı S.. G.., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı S.. G.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama da hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı tarafından ibraz edilen 3.7.1986 tarihli senet ile G..Köy İhtiyar Kurulunun satışına ilişkin senetler uygulanmamış, temyiz konusu taşınmazların öncesi itibariyle mera olup olmadığı irdelenmemiştir. Zilyetliğe ilişkin beyanlar da son derece yetersizdir. Davacının talebine konu yerin bir bölümü mera olarak sınırlandırılan ..ada ..parsel sayılı taşınmazda kalmaktadır. Davacının doğru hasma dava açtığı gözetildiğinde .. ada ..parsel sayılı taşınmazın da dava konusu olduğunun kabulü zorunlu olup, dava dilekçesinde parsel numarasının bildirilmemesinin maddi hataya dayalı olduğu açıktır. Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için; mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen komşu köylerden veya mahallelerden seçilecek yerel bilirkişi kurulu ile yine aynı yöntemle belirlenecek tanıklar yardımı ve üç kişilik zirai bilirkişi kurulu refakate alınarak yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarından taşınmazların geçmişte kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı talebe konu yerler ile çevresindeki mera parselleri arasında sabit doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, taşınmazların meradan açılıp açılmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, davacının dayandığı senetlerin kapsamı belirlenmeli, talebe konu yerlerin öncesi itibariyle mera olduğunun tespiti halinde Köy İhtiyar Kurulunun satışının geçersiz olduğu nazara alınmalı, zilyetliğin başlangıç tarihi konusunda senet tarihleri de göz ardı edilmemeli, tespit tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait beşer yıllık evreler halinde üç ayrı
dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı’ndan, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, İl Kadastro Müdürlüğü’nden getirtilerek taşınmazın niteliği konusunda jeodezi ve fotogrametri mühendislerinden rapor alınmalı, uzman ziraatçi bilirkişi kurulundan arazinin niteliği, toprak yapısı, kadim mera olup olmadığı, çevresindeki mera ile arada ayırıcı doğal ya da yapay unsur bulunup bulunmadığı konusunda önceki ziraatci bilirkişi raporu da irdelenmek suretiyle bilimsel verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazların niteliği kesin olarak saptanmalı ve mahkemenin bu konudaki gözlemi keşif tutanağına geçirilmeli, taşınmazların keşif sırasında çekilen ve mera parseli ile taşınmazları birlikte gösteren fotoğrafları rapora eklenmeli, taşınmazların zilyetlikle iktisap edilip edilemeyecekleri yönünde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, davacı S.. G.. vekili temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 16.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.