YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/59
KARAR NO : 2014/1657
KARAR TARİHİ : 26.02.2014
MAHKEMESİ : BORÇKA KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/09/2013
NUMARASI : 2012/23-2013/377
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Ç.. Köyü çalışma alanında bulunan 143 ada 9, 144 ada 2, 145 ada 2 ve 5 ve 147 ada 4 parsel sayılı sırasıyla, 5683.84, 4187.15, 1188.64, 6735.72 ve 5527.65 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle A.. A.. adına tespit edilmiştir. Davacı E.. O.., tapu kaydı ve irsen intikale dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli parsellerin tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının dava konusu taşınmazlar üzerinde zilyetliğini ispat edemediği ve dava konusu taşınmazlar üzerinde herhangi bir hakkı bulunmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, Mahkemece davacı Emine’ye talebi açıklattırılmamış, murisi adına tapuda kayıtlı paya mı yoksa kök muristen gelen miras hakkına mı dayandığı belirlenmemiş, davacı ve davalı tarafların dayandığı tapu kaydı tüm tedavülleri ile getirtilmemiş ve mahalinde uygulanmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle davacı tarafa talebi açıklattırılmalı, davacının murisi adına tapuda kayıtlı paya mı yoksa kök muristen gelen miras hakkına mı dayandığı belirlenmeli, davacının talebine göre dava dilekçesinde belirtilen ve davacının dayandığı 726, 735, 738, 739, 842, 843 ve 1135 sayılı tapu kayıtları ile davalı tarafın dayanağı 724 numaralı tapunu tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilerek dosya arasına alınmalı, ileri tapu kayıtlarının revizyon görüp görmediği hususu tapu müdürlüğü’nden sorulmalı, davacı ve davalı taraf arasındaki ırsi ilişkinin belirlenmesi için kök murislerinin kim olduğu belirlenerek sözü edilen veraset ilamı dosya arasına alınmalı, bundan sonra üç kişiden oluşan yerel bilirkişi kurulu, tutanak bilirkişileri ile gösterilecek tanıkların katılımıyla yeniden keşif yapılarak, davacı ve davalı tarafların tutunduğu tapu kayıtları yerel bilirkişi yardımı ile zemine uygulanmalı, uygulamada tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri esas alınmalı, yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan kayıtlarda geçen sınırların neresi olduğu sorularak saptanmalı, uzman bilirkişiye tapu kayıtlarında tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işare ettirilmeli, böylece tapu kayıtlarının kapsamı kesin olarak belirlenmelidir. Bu yolla dava konusu taşınmazın dayanılan tapu kayıtlarından hangisinin kapsamında kaldığı duraksamasız saptanmalı, taşınmazların tarafların dayandığı tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı hususu kanıtlanamadığı takdirde yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, çekişmeli taşınmazlar üzerinde davacı Emine’nin murisinin payı bulunup bulunmadığı belirlenmeli, tespite aykırı sonuca varılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatı ile taşınmazlar başında dinlenmeli, beyanlar arasında çelişki oluşması halinde çelişki yöntemince giderilmeli, bundan sonra davalı tarafından dosyaya sunulan 2.3.2012 havale tarihli cevap dilekçesinin içeriği tartışılmalı ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 26.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.