Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/5679 E. 2014/6561 K. 21.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5679
KARAR NO : 2014/6561
KARAR TARİHİ : 21.05.2014

MAHKEMESİ : GÖKSUN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2013
NUMARASI : 2012/45-2013/671

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, K.. Belediyesi kadastro çalışma alanında bulunan sınırlarını belirttiği taşınmazların imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne; fen bilirkişisi R.. S.. tarafından düzenlenen 10.06.2013 tarihli rapor ve haritada (A) harfi ile gösterilen 6.345,81 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece fen bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen bölüm üzerinde davacı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenilen mahalli bilirkişi ve tanıklar taşınmaz üzerindeki üzüm bağlarının davacının dedesi ve babası zamanında dikildiğini, babasının ölümüyle yapılan taksim sonucunda davacıya kaldığını bildirmişlerdir. Dosyada bulunan nüfus kayıtlarından davacının babasının 1999 yılında öldüğü anlaşılmaktır. Zirai bilirkişi tarafından verilen raporda ise asmaların 8-10 yaşlarında olduğu belirtilmiştir. Üzüm bağlarının yaşı hususunda beyanlar ile bilirkişi raporu arasında çelişki hasıl olduğu gözden kaçırılmış, davacıya ait taşınmaz içinde telefon vericilerinin bulunduğu bölüm üzerinde davacının zilyetliğini nasıl sürdürdüğü araştırılmamış, ekonomik amaca uygun zilyetliğin ne zaman başladığının belirlenmesi amacıyla hava fotoğraflarından yararlanılması düşünülmemiştir. Diğer yandan; dava, kazandırıcı zamanaşımı, Zilyetliğine dayalı olarak açılan TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. TMK’nın 713. maddesinin 3. fıkrasında tescil davasının, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılacağı düzenlenmiştir. Diğer bir anlatımla tescil davasının Hazine ve taşınmazın bulunduğu köy ya da belediye tüzel Kişiliğini hasım göstermek suretiyle açılması gerekir. Davacı tarafından dava tarihi itibariyle hasım doğru gösterilmiş ise de; karar tarihinden sonra 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiş, Büyükşehir Belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Taraf teşkilinin yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. O halde; öncelikle davacıya G.. Belediyesi Tüzel Kişiliği ile Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Tüzel Kişiliğini davaya dahil etmesi için usulüne uygun süre verilmeli, daha sonra dava tarihinden geriye doğru 20-30 yıl öncesine ait (1992-1980 yılları arası) stereoskopik hava fotoğraflarının tarihleri açıkça yazılmak suretiyle en az üç tanesi Harita Genel Komutanlığından getirtilmeli bundan sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; davacı tarafın bildirmiş olduğu tanıklar ile 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile jeodezi ve fotogrometri uzmanından oluşan bilirkişi heyeti aracılığıyla keşif yapılmalı, yapılacak keşifte, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği, ekonomik amaca uygun zilyetliğin ne zaman başladığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, 3 kişilik uzman ziraat mühendisleri kurulundan; çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ile komşu parsellerin toprak yapısı mukayese edilmesi suretiyle ve taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, rapor ekinde taşınmazı değişik yönlerden çekilmiş komşu taşınmazlar ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğrafların eklenmesi istenilmeli, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz hava fotoğraflarında gösterilmesi, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğu, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının, zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğünün belirlenmesi ayrıca temin edilebilecek en eski uydu fotoğrafı ile kadastro paftası ve dava konusu edilen (A) ve (B) ile gösterilen taşınmaz bölümlerini çakıştırarak raporunda göstermesi istenilmeli, telefon vericilerinin bulunduğu bölümün davacının zilyetliğinde olduğunu iddia ettiği taşınmazın içinde kalıp kalmadığı, taşınmazın devamı niteliğinde bulunup bulunmadığı hususu irdelenmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 24.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.