YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5642
KARAR NO : 2014/12354
KARAR TARİHİ : 04.11.2014
MAHKEMESİ : ANKARA BATI 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2013
NUMARASI : 2013/58-2013/320
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı,…Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümünün davacı adına tesciline karar verilmiş; davalı Hazine vekili ve davalı Büyükşehir Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; dava konusu edilen ve fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile işaretlenen 40.300,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın imar ve ihyasının dava tarihinden 40 yıl önce tamamlanmış olduğu ve 40 yıldır davacının nizasız fasılasız malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduğu, TMK’nın 713. maddesi uyarınca zilyetlikten tescil koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece, hükme esas alınan fen bilirkişisi, ziraat bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrometri mühendisi tarafından dosyaya sunulan bilirkişi raporları hüküm kurmaya elverişli olmadığı gibi, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme de yeterli değildir. Dava konusu taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı sorulmamış, dava konusu taşınmazın dava tarihinden 15-20 ve 25 yıl önceki niteliği, zilyetliğin başlangıcı ve sürdürülüş şekli kesin olarak tespit edilmemiştir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca; mahkemece öncelikle dava konusu yerin imar planı kapsamında kalıp kalmadığı, imar planı kapsamında ise imar planının hangi tarihte kesinleştiği hususu dava konusu yerin haritası eklenmek sureti ile Sincan Belediye Başkanlığı ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan sorularak, kesin yazı cevapları alınmak sureti ile dosyasına konulmalı, dava konusu taşınmaza en yakın kadastro parselinin tutanak örneği ile dayanak belgeleri ile oluşmuşsa tapu kaydı getirtilmeli, 1970 tarihi ile 2009 tarihleri arasındaki memleket haritaları ile bu dönem arasında beşer yıllık periodlarla elde edilen sterreoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı’ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu ile 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetleri aracılığıyla yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin,
imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, jeodezi ve fotogrometri mühendislerinden oluşan bilirkişi kuruluna belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğraflarının değerlendirilmesi istenmeli, hava fotoğrafları, memleket haritaları ve kadastro paftası çakıştırılmalı, ziraatçi bilirkişiler vasıtasıyla taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı ve zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususları özellikle irdelenmeli, taşınmazı tüm yönleriyle gösterecek şekilde çektirilecek fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz kabaca işaretlettirilmeli, dava konusu taşınmaza en yakın kadastro parselinin tutanak örneği ile dayanak belgeleri ile oluşmuşsa tapu kaydı uygulanarak, taşınmazın kullanım durumunun belirlenmesine çalışılmalı, denetime elverişli olacak şekilde dava konusu taşınmazın dava tarihinden 15-20 ve 25 yıl önceki stereoskopik hava fotoğrafları ile niteliği, zilyetliğin başlangıcı ve sürdürülüşü kesin olarak tespit edilmeli, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı izlemeye elverişli ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli, davacı adına 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesi uyarınca belgesiz araştırması yapılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan nispi temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığına iadesine, 04.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.