Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/5575 E. 2014/11194 K. 14.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5575
KARAR NO : 2014/11194
KARAR TARİHİ : 14.10.2014

MAHKEMESİ : ALANYA KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2013
NUMARASI : 2005/47-2013/339

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında …. Köyü çalışma alanında bulunan 184 ada 3 parsel sayılı 459,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davacı ve davalıların murisleri K.. K.., A.. D.. ve H.. K.. adlarına, 184 ada 4 parsel sayılı 1.692,23 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı K.. K.. adına tespit edilmiştir. Davacılar M.. D.. ve arkadaşları, miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak taşınmazların murisleri O..D.. mirascıları adına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine, çekişmeli 184 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi, 184 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ölü tespit malikleri mirasçıları adına payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazların tespit maliklerinin murislerinden intikal ettiği, davacıların murisi O.. D..’in tespit maliklerinden olan eşi A.. D.. adına kullandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacılar çekişmeli taşınmazların babaları O.. D..’e ait iken ölümüyle kendilerine kaldığın öne sürerek dava açmışlardır. Tespit maliki K.. K.. mirasçılarından davalı K.. K.. çekişmeli taşınmazların davacıların murisi O.. D.. ile kendi murisi K.. K..’na ait olduğunu bu iki kişi adına tespit görmesi gerektiğini bildirmiş, tespit maliki H.. K.. mirasçılarından davalı H.. K..’da annesi A..,K..ın dava konusu yerle bir ilgisinin bulunmadığını beyan etmiş, bir kısım mirasçı davalılar S.. K.., A.. K.., ve E.. D.. de bu beyanları onaylamışlardır. Keşifte ve duruşmada dinlenen mahalli bilirkişi, tespit bilirkişileri ve tanıklar da taşınmazların tespit maliklerinin muristen kaldığı yönünde bir beyanları bulunmadığına göre çözümlenmesi gereken sorun 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının davacıların murisi O.. D.. lehine gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır. Ne var ki; taşınmazlar başında ve duruşmada dinlenen mahalli bilirkişi, tespit bilirkişileri ve tanıkların bu yöndeki yanları soyut ve çelişkilidir. Bir kısım tanıklar davacıların murisi tarafından kullanıldığı, diğer bir kısım tanıklar bir kısmının tespit maliki Kamil Köroğlu tarafından kullanıldığını söyledikleri halde tespit bilirkişisi A.. A.. taşınmazın 30 yıldır kullanılmadığını beyan etmiştir. Çelişkili beyanlara dayalı olarak karar verilemez. O halde; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ile önceki keşiflerde dinlenen mahalli bilirkişi, tespit bilirkişileri, taraf tanıkları huzuruyla keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, alınan beyanlar ile önceki keşiflerde dinlenen mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişilerin beyanları arasında çelişki ortaya çıktığı takdirde giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisinden keşfi izlemeye yeterle rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazların tamamı ya da bir bölümü üzerinde davacı taraf yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı tereddütsüz olarak belirlenmeli, zilyetliğinin bulunmadığı ya da iktisaba yeterli süreye ulaşmadığı sonucuna varıldığı takdirde ölü tespit maliklerinin mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilmesi gerektiği hususu göz önünde bulundurulmalı, toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacıların temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.