YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5550
KARAR NO : 2014/13932
KARAR TARİHİ : 26.11.2014
MAHKEMESİ : ALANYA KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2013
NUMARASI : 2013/87-2013/395
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “çekişmeli taşınmazın yayla niteliğinde bulunup bulunmadığı husususunda usulüne uygun şekilde araştırma yapılması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davacı Hazinenin davasının kabulüne; çekişmeli 363 ada 19 ve 28 parsel sayılı taşınmazların yaylak vasfıyla sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların yayla niteliğinde olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bir yerin mera-yayla olarak nitelendirilebilmesi için tahsis belgesinin varlığına veya kadim kullanma şeklinin mera-yaylak olarak sürdürüldüğü yönünün ispat edilmesine bağlıdır. 4342 sayılı Mera Kanunun 3. madesinde mera “hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yer”, yayla “çiftçinin hayvanlarıyla birlikte yaz mevsimini geçirmeleri, hayvanlarının otlatmaları, ve otundan yararlanmaları için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanlılan yer” olarak tanımlanmıştır. Somut olaya gelince; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerin mera-yayla olarak tahsis edildiğine dair kayıt ve belge bulunmadığı, mera yayla çalışmalarının 4342 sayılı mera Kanunun 9. maddesi gereği kadastro çalışmaları ile birlikte yapıldığı anlaşılmaktadır. O halde çözümlenmesi gereken sorun taşınmazların kadimden bu yana mera-yayla olarak kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Çekişmeli taşınmazlarının çevresinin gerçek kişiler adına tespit ve tescil edilmiş taşınmazlar olduğu, orman bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda 1958 tarihli hava fotoğrafında çevresindeki taşınmazlarla birlikte tarım arazisi olarak göründüğü belirtilmiş, gerek bozmadan önce gerekse bozmadan sonra yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişiler ve tanıklarca taşınmazın kadim tarla ve sonrasında bahçe olarak kullanıldığı, tarlalarda bekçilik yapıldığı belirtilmiştir. Hal böyle olunca; taşınmazın niteliğinin belirlenmesi hususunda yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Diğer yandan bölgenin A… Yaylası olarak anılması ya da bilinmesi, çekişmeli taşınmazların ve çevresinindeki diğer tarım arazisi olarak tespit ve tescil edilen taşınmazların bulunduğu alanın da kadim mera-yayla olarak kabul edilmesi gerektiği sonucuna da varılamaz. O halde; sağlıklı sonuca varılabilmesi için, çekişmeli taşınmazların bulunduğu adaya komşu adalarıyla birlikte gösterecek şekilde geniş haritası Kadastro Müdürlüğünden getirtilmeli, komşu adalardaki taşınmazların ada-parsel numaraları belirlenerek kadastro tespit tutanakları ile kadastro sonucu oluşmuş tapu kayıtları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde komşu köylerden; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, tespit bilirkişileri, jeodezi ve fotogrometri uzmanı bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla keşif icra edilmelidir. Taşınmazların başında icra edilecek keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarından taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, 1950 yılından öncesinin mera, yaylak olup olmadığı, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, jeodezi ve fotogrometri uzmanı bilirkişiye stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazlar ve geniş çevresi hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğu, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı hususlarının açıklanması istenilmeli, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz ve çevresinin niteliğiyle ilgili olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek, çekişmeli taşınmazların kamu malı niteliğinde mera olup olmadığı tereddütsüz belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
26.12.2014 gününde oybirliğiyle karar veridi.