YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5494
KARAR NO : 2014/3342
KARAR TARİHİ : 25.03.2014
MAHKEMESİ : BODRUM SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2013
NUMARASI : 2013/104-2013/477
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca davalı H.. Y..’in talebi üzerine yapılan düzeltme işlemi sonucunda, D. Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda H.. K.. adına kayıtlı olan 156 ada 15 parsel sayılı 3046,38 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 2910,02 metrekare yüzölçümlü olarak tapuya tescil edilmiştir. Davacı H.. K.., düzeltme işlemi sonucu kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalıya ait 156 ada 18 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın ,süresinde açılmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davanın, 30 günlük yasal süresinde açılmadığından reddine karar verilmiştir. Dava, 3402 sayılı Yasa’nın 41. maddesi uyarınca teknik hataların düzeltilmesi istemine ilişkindir. Anılan madde uyarınca, düzeltme isteminin öncelikle Kadastro Müdürlüğüne yöneltilmesi zorunludur. Düzeltme istemi üzerine Kadastro Müdürlüğünce düzeltme kararı verilmesi halinde, bu karar ilgililerine tebliğ edilir. Bu karara karşı, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde dava açılmaması halinde tapu sicilinde düzeltme yapılır. Bu süre içinde açılacak davalarda görevli mahkeme, 3402 sayılı Yasa’nın 41/1. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesidir. 3402 sayılı Yasa’nın 41. maddesine dayanılarak, düzeltme kararı infaz edildikten sonra açılacak davalar ile düzeltme isteminin idarece reddi halinde açılacak davalarda ise görevli mahkeme; bu konuda Kadastro Kanununda hüküm yer almadığından, 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. Somut olayda; dava 30 günlük yasal süre geçtikten sonra açıldığına göre mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 25.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.