Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/5453 E. 2014/7625 K. 03.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5453
KARAR NO : 2014/7625
KARAR TARİHİ : 03.06.2014

MAHKEMESİ : AĞRI KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/01/2014
NUMARASI : 2011/381-2014/22

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Y. Mahallesi çalışma alanında bulunan . ada .parsel sayılı 73.973,75 ve 33.072,78 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar Toprak Tevzi Komisyonunca oluşturulan tapu kayıtları nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı A.. Z.. tapu kaydına dayanarak Hazine ve A.. A..’a karşı; davacı Hazine ise .ada.parsel sayılı taşınmazların yüzölçümlerinin, revizyon gören tapu kayıtlarının yüzölçümünden eksik olduğunu ileri sürerek düzeltilmesi istemiyle K.. M..ne karşı dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı A.. Z..’nin davasının reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline, Hazine tarafından açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı A.. Z.., davacı Hazine vekili ve davalı A.. A.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı Hazinenin tüm, davalı A.. A..’ın ise temyize konu . ada. parsel sayılı taşınmazda tespit maliki olmadığı, çekişmeli taşınmaza yönelik tespite itiraz davası açmadığı gibi, davacılar tarafından açılan davaya da yöntemine uygun olarak katılmamış olmasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak A.. A..’ın çekişmeli taşınmazın tespit maliki olmadığı dikkate alındığında hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
3- Davacı A.. Z..’nin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece verilen kesin süre içerisinde davacı tarafın keşif avansını yatırmadığı, bu nedenle keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı dava dilekçesinde tanık deliline dayandığı halde mahkemece davacıya tanıklarını bildirmesi için süre verilmemiş, tanık dinletilmek istenirse her bir tanık için ücret ve tebligat gideri yatırılmasına dair ara kararı tesis edilmiştir. Davacıya tanıklarını bildirmesi için süre verilmeden bu yönde ara kararı tesis edilemeyeceği gibi, taraflara tanıklarını keşif mahallinde hazır bulundurma yükümlülüğü de yüklenemez. Ayrıca masrafın davacı tarafça yatırılması halinde yerel bilirkişi ve tutanak bilirkişilerine keşif gün ve saatini bildirmek için tebligat yapmaya yeterli süre de tayin edilmemiştir. Diğer yandan çekişmeli taşınmazların doğu ve güneyinde yer alan komşu A. Köyü çalışma alanında kalan taşınmazların ada ve parsel numaraları belirlenerek kadastro tutanak örnekleri ile varsa dayanağı kayıtlar getirtilmemiştir. Bu eksiklikler tamamlanmadan keşfe karar verilmesi isabetsizdir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36. maddesinin mahkemece verilen süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için öncelikle dosyanın keşfe hazır hale getirilmesi gerekir. Hal böyle olunca mahkemece öncelikle dosya keşfe hazır hale getirilmeli, daha sonra, keşif gün ve saati belirlenerek, davacı tarafa keşif giderlerini yatırması için 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36. maddesine göre yeniden yöntemine uygun ve makul bir süre verilmeli, ara kararın gereklerinin yerine getirilmesi halinde mahallinde keşif yapılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek ve usulüne uygun bulunmayan ara kararına dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacı A.. Z.. ve davalı A.. A..’a iadesine,
03.06.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.