YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/527
KARAR NO : 2014/3497
KARAR TARİHİ : 31.03.2014
MAHKEMESİ : BEYKOZ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2013
NUMARASI : 2012/359-2013/520
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında R. Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 3187 parsel sayılı 428,53 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 15 yıldan beri H. K.’un fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı M.. K.., taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 101 ada 3187 nolu parselin beyanlar hanesinde yazılan “İş bu taşınmaz bahçe ve üzerindeki 2 ve 1 katlı kargir bina 15 yıldan beri Baki evladı H. K.’un fiili kullanımındadır” şerhinin iptali ile taşınmazın beyanlar hanesine, “İş bu taşınmaz bahçe ve üzerindeki 2 ve 1 katlı kargir bina Baki evladı H. K. ve Aydın oğlu M.. K..’un fiili kullanımındadır” şerhinin yazılmasına, diğer şerhin aynen bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı H. K. (M.) vekili ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın edinilmesi sırasında tarafların evli olup davacı M.. K.. ile davalı H.. M..’in (K.) taşınmazın zilyetliğini kazanılmasına birlikte katkı sağladıkları, taşınmaza birlikte zilyet oldukları gerekçesi ile yazılı karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. 3402 sayılı Yasa’nın Ek-4. maddesi, “6831 sayılı Yasa’nın 20.6.1973 tarihli Kanunla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadasto tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle bu Kanun’un 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir” hükmünü taşımaktadır. “Kullanım kadastrosu” olarak isimlendirilen bu çalışmanın amacı, 2/B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırmak ve bu taşınmazları 2/B alanı olarak Hazine adına tescil ederken, taşınmazlar üzerinde tespit günü itibariyle fiili kullanımı bulunanları ve muhdesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesinde göstermektir. Ne var ki mahkemece, mahallinde keşif yapılmamış, tespit günü itibariyle taşınmazın zilyedinin kim olduğu hususu üzerinde durulmamıştır. Eksik araştırma ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, taşınmaz başında yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişi katılımı ile keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan 3402 sayılı Yasa’ya 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek 4. maddesi uyarınca çekişmeli taşınmazın tespit günü itibariyle fiilen kim veya kimler tarafından, ne zamandan beri, ne şekilde kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde çelişki giderilmeye çalışılmalı, tarafların dayandıkları mahkeme kararları uygulanmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.