Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/5134 E. 2014/5385 K. 05.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5134
KARAR NO : 2014/5385
KARAR TARİHİ : 05.05.2014

MAHKEMESİ : KİRAZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2012
NUMARASI : 2011/22-2012/115

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Y.. M.. Mahallesi çalışma alanında bulunan 1.. ada 3. parsel sayılı 23689.65 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle payları oranında İ.. Y.. ve B.. Ü.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Kadastro sonrasında 187 ada 31 parsel sayılı taşınmaz mahkeme kararı ile payları oranında İ.. Y.., B.. Ü.., M.. Ö.., A.. T.. ve H.. A.. adına tescil edilmiştir. Davacı A.. Y.., taşınmazın bir bölümüne yönelik olarak kadastrodan önceki neden olan harici satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 1.. ada 3.. parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterdiği 194,64 m2 yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptali ile taşınmazın davacı A.. Y.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı İ.. Y.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın temyize konu bölümünün davacı dayanağı tapu kaydının kapsamında kaldığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; mahkemenin kabulünde isabet bulunmamaktadır. Davacının talebi çekişmeli taşınmazın aynına ilişkin olup kadastrodan önceki nedene dayanmaktadır. Çekişmeli taşınmazın tespitinin 30.4.1992 tarihinde kesinleştiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde, on yıllık hak düşürücü sürenin tespitin kesinleşme tarihinden itibaren başlayacağı belirtilmiştir. Taşınmazın tespitinin kesinleşme tarihinden dava tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü süre gerçekleşmiştir. Hal böyle olunca, davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.