Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/511 E. 2014/4281 K. 10.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/511
KARAR NO : 2014/4281
KARAR TARİHİ : 10.04.2014

MAHKEMESİ : ŞENKAYA KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/03/2013
NUMARASI : 2010/27-2013/27

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında G. Köyü çalışma alanında bulunan .ada 1 parsel sayılı 8230.58 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/2’şer hisse ile davalılar M. K. ve S. A. adına tespit edilmiştir. Davacı A.. F.., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, usule ilişin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi davalılar M.K. ve S. A. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı A.. F.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli . ada 1 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ve 1/2’şer hisse ile davalılar M. K.ve S. A. adına tespit edilmiştir. Davacı A.. F..; çekişmeli taşınmazın dedesinden babasına, babasında da kendisine intikal ettiği, taşınmazda halen kendisinin zilyet olduğu ve yapılan tespitin hatalı olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece; davacının iddialarını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve soruşturma karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı, 29/08/2007 tarihli dilekçesi ile iki tanık ismi bildirdiği halde yapılan keşifte bu tanıklardan sadece M. D. dinlenmiş, tanık B.K.dinlenmemiştir. Mahallinde yapılan keşifte re’sen tespit edilen bir mahalli bilirkişi dinlenilmiş; mahalli bilirkişi, tespit bilirkişisi ve davalı tanıkları ile davacı tanığının beyanları arasında çelişki olmasına rağmen bu çelişki giderilmemiş, beyanına başvurulan mahalli bilirkişi, tespit bilirkişisi ve taraf tanıklarının çelişkili, kısa, soyut, taşınmaz üzerinde kimin zilyet olduğunu açık ve tereddütsüz şekilde ortaya koymayan beyanlarına dayanılarak hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, öncelikle yaşlı, tarafsız, yöreyi ve taşınmazı iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından mahalli bilirkişiler tespit edilmeli, seçilecek mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif
sırasında dinlenecek mahalli bilirkişi ve taraf tanıklarından; taşınmazın geçmişte kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, keşifteki beyanlar ile tespit tutanağındaki beyanların çelişmesi halinde tespit bilirkişileri dinlenilerek çelişki giderilmeye çalışılmalı, ayrıca alınan beyanlar arasında veya önceki keşifte dinlenen mahalli bilirkişi, tespit bilirkişisi ve tanık beyanları arasında çelişki ortaya çıktığı takdirde bu çelişki de giderilmeye çalışılmalı, usulüne uygun tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik araştırma ve soruşturma ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı A.. F.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.