Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/5090 E. 2014/12142 K. 31.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5090
KARAR NO : 2014/12142
KARAR TARİHİ : 31.10.2014

MAHKEMESİ : YÜKSEKOVA KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/02/2012
NUMARASI : 2007/252-2012/78

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında bağış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile …. Köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 1 parsel sayılı 7.603,01 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz eşit paylarla davalı S.. D.. ve müşterekleri adına, 105 ada 2 parsel sayılı 4.751,24 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz paylı olarak davalı H..Ç.. ve A.. Ç.. adlarına, 105 ada 3 parsel sayılı 4.220,19 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise A.. D.. adına tespit edilmiştir. Davacı H.. H.., tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tespit malikleri ve ölü tespit maliklerinin mirasçıları adlarına tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı H.. H.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların H.. H..’nin dayanağını oluşturan ve Toprak Tevzi Komisyonu çalışmaları sonucunda oluşmuş tapu kaydının kapsamında kaldığı, ancak iş bu H.. H.. tapu kaydının oluşum gününden önce davalılar yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 46. maddeleri uyarınca edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu bölgede 1963 yılında çalışma yapan Toprak Tevzi Komisyonu tarafından, çekişmeli taşınmazların da sınırları içinde bulunduğu belirtmeliğin 26 parsel sayılı taşınmazı, 1937 tarih 21, 22, 23 ve 24 numaralı vergi kayıtları ve Ekim 1954 tarih 272 ve 287 numaralı tapu kayıtları nedeniyle S.. C..ve müştereklerinin işgalinde olduğu belirtildikten sonra, uygulanan kayıtların değişebilir sınırlı olmaları nedeniyle 26 numaralı dağıtım parselinden ifrazen oluşan 90, 91, 92, 95, 96, 97, 98, 99, 100 ve 102 parsel sayılı taşınmazlar S.. C.. ve müşterekleri adına, 89, 93, 94 ve 101 parsel sayılı taşınmazlar ise H.. H.. adına gösterilmiştir. Dosyaya sunulmuş uzman bilirkişi raporuna göre çekişmeli taşınmaz, 89 numaralı dağıtım parselinin içinde kalmakta olup, bu parsel hakkında H.. H.. adına oluşan 08.11.1963 tarih 406 numaralı tapu kaydı çekişmeli taşınmazları da kapsamaktadır. Dosyaya sunulan uzman bilirkişi raporunda, belirtmelik tutanağında geçen tapu ve vergi kayıtlarının sınırları ve kapsamları gösterilmemiştir. Dosya kapsamından, belirtmelik tutanağında geçen vergi kayıtlarının kadastro sırasında revizyon görmedikleri, tapu kayıtlarının ise miktarlarından fazla olarak aynı adadaki bazı taşınmazlara uygulandıkları anlaşılmaktadır. Belirtmelik tutanağında söz edilen Ekim 1954 tarih 272 ve 287 numaralı tapu kayıtlarının Yüksekova Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.12.1952 tarihli ve 1952/42-63 sayılı tescil ilamına dayanılarak senetsiz olarak tescil edildikleri, ilamda H.. H..nin taraf olmadığı, 37 adedi Şubat 1325 daimi tarihli tapularda kayıtlı olmak üzere kısmen tapulu ve kısmen de tapusuz, toplam 83 adet taşınmaz hakkında davacılar adına tescile karar verildiği anlaşılmaktadır. İlamın eki olan tescil krokilerinin örneklerine göre, tescil ilamına konu taşınmazların ölçekleri ve kenar uzunlukları bulunan krokilerinin olduğu; sınırlarında “mera” ile “Şüre ve ötesinde mera” gibi sınırlar okudukları anlaşılmaktadır. Yani, kişilerin bayilerinin taraf olup H.. H..nin taraf olmadığı hasımsız tescil ilamı ile oluşmuş tapu kayıtları, sınırlarında “mera” okumaktadır. Toprak tevzi komisyonu tarafından da bu nedenle dayanak tapu kayıtlarına yüzölçümlerine yakın kapsam tayin edilmiş ve kayıt miktar fazlası bölümler yönünden H.. H.. adına tapu kaydı oluşturulmuştur. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; belirtmelik ve dağıtımın 26 parsel sayılı taşınmazından ifrazen oluşmuş 89 ila 102 parsel sayılı taşınmazlar ile komşularını birlikte gösteren (tevzi) dağıtım haritası, aynı taşınmazların kapsamında kalan bölgeye ait kadastro paftası, aynı bölge içinde kalan tüm taşınmazlara ait onaylı kadastro tutanağı örnekleri ile varsa tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile kadastro tespitlerinin dayanaklarını oluşturan tapu ve vergi kayıtları, varsa kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları dosya içine getirtildikten sonra mahallinde, komşu köylerde oturan ve davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişiler ile tarafların aynı nitelikteki kişiler arasından bildirecekleri tanıkları, sağ olan tüm belirtmelik bilirkişileri ve tüm kadastro tespit bilirkişileri, teknik bilirkişi ve ziraatçi bilirkişi de hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, mera olup olmadığı veya sınırlarında mera bulunup bulunmadığı, tescil ilamında mera olarak işaret edilen taşınmazların nereleri olduğu taşınmazların kim tarafından hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, hususlarında olaylara dayalı ve ayrıntılı bilgi alınmalı; tarafların dayanaklarını oluşturan kayıt ve belgelerle bölgeye ait toprak tevzi haritası yöntemince mahalline uygulanmaya çalışılmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu taşınmazların tutanak örnekleri ve varsa dayanaklarını oluşturan kayıtlarla denetlenmelidir. Yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli, kadastro tespitine aykırı sonuçlara ulaşılması halinde de hazır bulundurulacak tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılıkların giderilmesine çalışılmalıdır. Aynı şekilde belirtmelik tutanağında bilirkişi veya ihtiyar heyeti üyesi olarak imzası bulunup sağ olan tüm kişiler dinlenilerek kendilerinden ayrıntılı bilgi alınmalıdır. Keşfe katılacak ziraatçı bilirkişiden, çekişmeli taşınmazların tarımsal niteliğini bildiren, çekişmeli taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresi ile öncesinin mera olup olmadığını irdeleyen komşu taşınmazlarla eğim, toprak yapısı, bitki deseni ve diğer yönlerden karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren, gerektiğinde çekişmeli taşınmazların değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalıdır. Keşfe katılacak uzman fen bilirkişisinden, yapılacak keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak veren, kadastro paftası ile toprak tevzi dağıtım haritasını, dayanak tapu kayıtlarının tescil krokileri ile varsa diğer tüm kayıtların haritalarını çakıştırmalı şekilde gösteren yerel bilirkişi ve tanıklarca gösterilen tüm sınırların işaretlenmiş olduğu ayrıntılı rapor alınmalıdır. Bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek çekişmeli taşınmazların öncesinin mera olup olmadığı, mera değilse toprak tevzi çalışmaları sonucunda oluşan tapu kaydının oluşum gününe kadar kişiler yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığı tartışılıp değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilmek suretiyle yazılı biçimde karar verilmiş olması isabetsiz, davacı H.. H.. vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 31.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.