Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/4954 E. 2014/10995 K. 02.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4954
KARAR NO : 2014/10995
KARAR TARİHİ : 02.10.2014

MAHKEMESİ : ALANYA KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2013
NUMARASI : 2007/1033-2013/355

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ……Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 157 ada 1, 158 ada 1, 297 ada 7 ve 11, 300 ada 1, 301 ada 10, 313 ada 35, 333 ada 3, 331 ada 17, 385 ada 10 parsel sayılı 1.149.86, 2.645.44, 150.38, 68.99, 830.24, 256.39, 134.54, 442.10, 545.94 ve 61.96 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı S.. T.. adına, 157 ada 2, 297 ada 6, 301 ada 14, 385 ada 13 parsel sayılı 1.335.66, 130.31, 115.29 ve 841.65 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı H.. T.. adına, 157 ada 3, 297 ada 9, 301 ada 15, 385 ada 12 parsel sayılı 1.181.70, 99.61, 260.12 ve 169.17 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı F.. T.. adına, 385 ada 11 parsel sayılı 30.64 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı A.. A.. adına tespit edilmiştir. Davacılar A.. T.. ve arkadaşları çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edildiği iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar A.. T.. ve müşterekleri; çekişmeli taşınmazların müşterek muris K.. T..’den kaldığı ve mirasçılar arasında terekenin taksim edildiği iddiası ile dava açmış ve çekişmeli taşınmazların yapılan taksime göre her bir mirasçı adına tescilini istemişlerdir. Tespit maliklerinden davalı S.. T.., çekişmeli taşınmazların kök muris Kerim’den, 1993 yılında ölen babası Nuri tarafından satın alındığını ve satışa dair noter senedinin olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacıların taksim iddiasına dayandıkları oysa terekenin taksim edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Yapılan keşifte davalı tarafın dayandığı 1974 tarihli zilyetliğin devri sözleşmesi yöntemince uygulanmamış, zilyetliğin alıcı konumundaki davalının babası Nuri’ye devredilip devredilmediği, murisin ölümünden sonra taşınmazda zilyet olanların zilyetliği tereke adına yürütüp yürütmediği üzerinde durulmamıştır. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. O halde; öncelikle, davacı tarafın talebinin çekişmeli taşınmazlardaki miras paylarına yönelik olduğu değerlendirilerek davanın davacıların payı yönünden görülüp sonuçlandırılması gerekir. Davacıların talebi bu şekilde belirlendikten sonra doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişi huzuru ile keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında davalının dayandığı 1974 tarihli zilyetliğin devri sözleşmesi mahalli bilirkişi ve tanıklar aracılığı ile yöntemince uygulanmalı, çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı belirlenmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tarafların delil listelerinde isimleri yazılı tüm tanıklar ayrı ayrı dinlenilip bu şahıslardan; taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kök muris tarafından davalının babasına satılıp satılmadığı, satışın geçerli olup olmadığı, zilyetliğin devredilip devredilmediği, kimin ne zamandan beri ne şekilde kullandığı, taşınmazlarda zilyet olanların zilyetliğinin tereke adına olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir rapor alınmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
02.10.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.