Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/4932 E. 2014/5211 K. 02.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4932
KARAR NO : 2014/5211
KARAR TARİHİ : 02.05.2014

MAHKEMESİ : KAVAK SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2013
NUMARASI : 2011/147-2013/374

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Y.. Köyü çalışma alanında bulunan ..ada .. parsel sayılı 665,82 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Y.. K.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı K.. K.., kendi taşınmazına geçiş için kullandığı kadim yolun çekişmeli taşınmaz içinde tespit gördüğü iddiasıyla tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, maliki olduğu 1.. ada 1.. parsel sayılı taşınmazı ile davalıya ait 1.. ada 1.. parsel sayılı taşınmaz arasından geçen köy yolunun bir kısmının kadastro tespiti sırasında 1.. parsel sayılı taşınmazın sınırları içine katılmak suretiyle tespit edildiğini ileri sürerek, bu kısmın tapu kaydının iptali ile yol olarak bırakılması istemi ile dava açmıştır. Mahkemece, davacının dava ehliyetinin ve hukuki yararının bulunmadığı kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16. maddesinde “kamunun ortak kullanımına veya kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerden; yol, meydan, köprü gibi orta malları haritasında gösterilmekle yetinilir” hükmü yer almaktadır. Bu gibi yerlerin özel kişiler adına tapuya tescil edilmesi diğer kişilerin kullanımının engellenmesine neden olur. Köy yolundan yararlanmakta olan kişinin, bu yerin özel mülkiyet kapsamına alınması nedeniyle kullanım hakkı kısıtlandığından, açtığı tapu iptali davasında hukuki yararının bulunduğunun kabulü zorunludur. Mahkemece tarafların delilleri değerlendirilerek davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 02.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.