YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4924
KARAR NO : 2014/10397
KARAR TARİHİ : 23.09.2014
MAHKEMESİ : MADEN KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2013
NUMARASI : 2007/85-2013/51
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Kayalar Köyü çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu …. ada . ve .. ada.. parsel sayılı sırasıyla 12.2513.98, 12.150.86, 4.631.11, 2.039.43, 3.736.85, 112.449.99, 2.168.30, 3.231.16 ve 2.974.803.54 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu gibi kimsenin de mülkiyet iddiasında bulunmadığından söz edilerek ham toprak niteliği ile davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı F.. A.. miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, dava ve temyize konu .. ada .. parsel sayılı taşınmazın 14.09.2013 tarihli fen bilirkişi rapor ve eki haritasında (B) harfi ile gösterilen 4270,08 m2, (C) harfi ile gösterilen 6058,91 m2, (Ç) harfi ile gösterilen 7482,10 m2, (D) harfi ile gösterilen 3289,34 m2, (E) harfi ile gösterilen 19360,72 m2 ve (F) harfi ile gösterilen 5682,999 m2 yüzölçümdeki bölümlerinin Z.. A.. mirasçıları adına payları oranında tapuya tesciline, aynı tarihli rapor ve haritada (A) harfi ile gösterilen 19887,42 m2, (G) harfi ile gösterilen 19887,42 m2 ve (H) harfi ile gösterilen 4270,08 m2 yüzölçümündeki bölümlere yönelik davanın ise reddine, 108 ada 213 parsel sayılı taşınmazın (B), (C), (Ç), (D), (E) ve (F) harfi ile gösterilen bölümlerden geriye kalan kısmının tespit gibi tapuya tesciline, dava ve temyize konu … ada .. ada .. ada .. ada . ada .. ve ..ada .. parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın reddi ile taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline, çekişmeli .. ada.. parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın ise feragat nedeniyle reddine, tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı F.. A.. ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı keşif sırasında dava konusu ettiği bir kısım taşınmazlara yönelik davasından feragat ettiğine ilişkin, imzası ile tasdik ettiği beyanında açıkça ..ada .. sayılı parselden söz etmediği halde 20.12.2013 tarihli duruşmada , temyize konu edilmeyen bir kısım taşınmazlar ile birlikte temyize konu .. ada.. parsel sayılı taşınmazı da zikrederek “bu taşınmazlar hakkındaki davasından keşif mahallinde vazgeçtiğini” bildirmiş olup bu beyanını da imzalamıştır. Bu halde feragatın kapsamı yönünden davacının 20.12.2013 tarihli duruşmada alınan beyanı ile keşif tutanağında imzaladığı beyanı arasında çelişki bulunduğu kuşkusuzdur. Ne var ki, bu çelişki üzerinde durulmamıştır. O halde mahkemece yeniden .. ada ..parsel sayılı taşınmaz başında keşif yapılarak, davacının sözü edilen taşınmaza ilişkin olarak dava hakkından vazgeçip geçmediği kuşkuya yer bırakmayacak şekilde sorulup belirlenmeli, sonuca göre bir karar verilmelidir. Bu yön göz ardı edilerek feragat konusunda kuşku yaratacak çelişki beyanlara rağmen ..ada .. parsel yönünden feragat nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsiz olup davacı F.. A.. vekilinin çekişmeli .. ada.. parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre bu taşınmaz yönünden sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına,
2- Dava ve temyize konu.. ada .. ada .. ada .. ada .. ada .. ada . ve .. ada .. parsel sayılı taşınmazlara yönelik davacı vekili ile davalı Hazine’nin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece çekişmeli .. ada .. parsel sayılı taşınmazın 14.09.2013 tarihli fen bilirkişi rapor ve eki haritasında (B), (C), (Ç), (D), (E) ve (F) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümleri üzerinde Z.. A.. mirasçıları olan davacı ve paydaşları yararına zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği, aynı taşınmazın (A), (G) ve (H) harfi ile gösterilen bölümleri ile birlikte çekişmeli … ada 1, . ada .. ada .. ada .. ada .ve .. ada .. parsel sayılı taşınmazlar üzerinde ise davacı ve paydaşları yararına tespit gününde 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi hükmünde öngörülen zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir. Davanın niteliği, tarafların iddialarını dayandırdıkları hukuki olgular ile dava konusu edilen taşınmazların sayısı gözetildiğinde dava konusu taşınmazların niteliği ile ilgili olarak 3 kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak sonuca gidilmesi gerekirken mahkemece tek ziraat bilirkişi tarafından düzenlenen soyut ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmiş, ayrıca dinlenilen yerel bilirkişi tanıklardan taraf yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığını denetlemeye elverir şekilde somut ve maddi olaylara dayalı yeterli beyan alınmamış, yerel bilirkişi ve tanıkların soyut beyanları ile yetinilmiştir. Kaldı ki ziraat bilirkişi bir kısım taşınmaz veya taşınmaz bölümleri yönünden taşınmaz üzerinde meşe ağacı tarif etmesine rağmen yapılan keşifte orman bilirkişi bulundurulmamıştır. Öte yandan mahkemece taşınmazın öncesinin tarım arazisi olup olmadığı, zilyetlikle iktisaba elverişli olup olmadığı, zilyetliğin terkinin söz konusu olup olmadığı yeterince araştırılmadığı gibi; zirai rapora ekli fotoğraflar da, taşınmaz üzerindeki zilyetliği gösterir nitelikte değildir. Böylesine yetersiz inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. O halde, doğru sonuca varılabilmesi için; çekişmeli taşınmazlara komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra taşınmazlar başında yerel bilirkişiler, aynı yönteme göre tesbit edilecek taraf tanıkları, tutanak bilirkişilerinin tümü ile orman bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenilecek yansız bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmazlar üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup somut ve maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, taraf dayanağı vergi kayıtları yöntemince yerine uygulanmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin tutanaktaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların niteliği, kullanılıp kullanılmadığı, kullanılmıyor ise ne kadar süredir kullanılmadığı, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni yönünde ayrıntılı ve gerekçeli, taşınmazların fotoğrafını da içeren rapor alınmalı, fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmazın ekilip sürülen ve boş kalan bölümleri ayrı ayrı işaretlettirilmeli, yine taşınmazın dört taraftan fotoğrafları çektirilerek parsel sınırları da fotoğraflar üzerinde gösterilmeli; tespit tarihinden önceki 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı döneme ve taşınmazların bulunduğu yere ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları getirtilerek, bu fotoğraflar harita mühendisi ya da jeodezi mühendisi bilirkişiye stereoskopla incelettirilmeli, tespit tarihinden geriye doğru 20 yıllık dönem için uydu fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılarak taşınmaz üzerindeki zilyetliğin süresi ve niteliği konusunda bilimsel verilere dayalı raporlar alınmalı ve tanıklar ile yerel bilirkişi beyanları denetlenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı F. A.vekili ile davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.