YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4885
KARAR NO : 2014/3322
KARAR TARİHİ : 25.03.2014
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 12. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2013
NUMARASI : 2012/496-2013/1007
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında C. Mahallesi çalışma alanında bulunan 106 ada 8 parsel sayılı 264,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve M. B., N. A., C.. A.., H.. A..’ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak arsa vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar C.. A.. ve H.. A.., beyanlar hanesinde kimlik bilgilerinin yanlış yazıldığı iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı H.. A..’ın davasının kabulüne, 106 ada, 8 parselin muhdesat bilgileri kısmında beyan olarak yer alan “….Cemal evlatları Cavit ve H.. A..” ibaresinin “……. Cindi oğlu … T.C numaralı H.. A..” olarak tashihine, davacı C.. A.. davasının üç aylık yasal süre içinde yenilenmediğinden HMK 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı C.. A.. ve davalılar Hazine ve Tapu Müdürlüğünü temsilen Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemenin 02.10.2013 tarihli kısa kararında davacı C.. A..’ın davası hakkında açılmamış sayılmaya dair bir hüküm kurulmadığı halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında bu davacının davasının açılmamış sayılmasına karar verilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı gibi, açılmamış sayılma kararı verildiği halde davalı Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da isabetsizdir. Bununla birlikte, çekişmeli taşınmaz üzerinde Cavit lehine konulmuş olan şerhin kaldırılmasına yönelik bir dava bulunmadığına göre; açılmamış sayılma kararı ile birlikte, çekişmeli taşınmaz üzerinde Cavit lehine verilen şerhin kaldırılması da usulsüzdür. Hal böyle olunca; mahkemece, önceki kararla bağlı kalınmaksızın çelişkinin giderilmesi suretiyle yeniden bir hüküm kurulması zorunlu olup, davalılar vekili ve davacı C.. A..’ın temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacı C.. A..’a iadesine, 25.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.