Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/4766 E. 2014/7237 K. 29.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4766
KARAR NO : 2014/7237
KARAR TARİHİ : 29.05.2014

MAHKEMESİ : ARTVİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2013
NUMARASI : 2008/301-2013/565

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı O.. Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, dosyada mevcut bilirkişi tarafından düzenlenen 30.04.2012 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen A= 749,10 m2 yüzölçümünde olan ve kadastro sonucu tespit harici bırakılan yerin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı Oruçlu Köyü Tüzel Kişiliği temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan 30.04.2012 tarihli fen bilirkişinin rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen çekişmeli taşınmazın yirmi yıldan fazla süre ile davacı tarafından kullanıldığı ve Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddeleri ile TMK’nın 713/1. maddesinde belirtilen imar-ihya ve zilyetlikle tescil koşullarının davacı yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaza komşu 774 parsel sayılı taşımazın dayanak vergi kaydı ile 775 parsel sayılı taşınmazın dayanak tapu kaydının çekişmeli taşınmaz yönünü ne okuduğu mahkemece irdelenmemiş, çekişmeli taşınmazın hava ve uydu fotoğrafında hangi nitelikte olduğu yöntemince tespit edilmemiş, taşınmazda kamulaştırma yapılıp yapılmadığı, kamulaştırma yapılmış ise taşınmazın kamulaştırma haritası kapsamında kalıp kalmadığı araştırılmamış, jeolog bilirkişi tarafından verilen raporda taşınmazın, kadastro paftası üzerinde kıyı kenar çizgisine göre konumu belirlenmemiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, komşu 774 ve 775 parsel sayılı taşınmazların dayanak belgeleri ilk tesisinden itibaren tüm tedavüleri ile birlikte ilgili kurumlardan getirtilmeli, dava tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı evreye ilişkin streoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı’ndan, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, İl Kadastro Müdürlüğü’nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, taşınmazda kamulaştırma yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa kamulaştırma haritası ve ilgili belgeler getirtilerek dosyasına konulduktan sonra taşınmaz başında fen bilirkişi, Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyelerinden seçilecek 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu ve 3 kişilik jeolog veya jeomorfolog bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmaz yönünü ne okuduğu bilirkişi ve tanık beyanları ile denetlenmeli, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılmalı, kamulaştırma haritasının bulunması halinde kadastro paftası ve kamulaştırma haritasının ölçekleri eşitlenerek yöntemince çakıştırılmak suretiyle fen bilirkişi tarafından uygulanmalı, çekişmeli taşınmazın tamamı ya da bir bölümünün kamulaştırıldığı ve bu bölüm üzerinde zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunun tespiti halinde mülkiyetin tespitine yönelik karar verilmesi gerektiği dikkate alınmalı, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın belirtilen dönem içindeki niteliği ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen raporlar alınmalı, 3 kişilik jeolog veya jeomorfolog bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın kadastro paftası ile kıyı kenar çizgisinin çakıştırılması neticesinde taşınmazın konumu, aktif nehir yatağı olup olmadığı ve özel mülke konu edilip edilemeyeceği hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazın kadastro paftası üzerinde kıyı kenar çizgisine göre konumunun belirlenmesine yönelik olarak; 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı gibi idarece yapılmış ve yöntemince kesinleşmiş bir kıyı kenar çizgisi yoksa kıyı kenar çizgisinin mahkemece tespit edileceği, bu tespit yapılırken, 13.03.1972 tarih ve 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklanan kıyı şeridinin nasıl tespit edileceğine dair kural ve yöntemler ile 17.04.1990 tarih, 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 4. maddesindeki tanımlar ve 9. maddesi hükmü mahkemece göz önünde tutulmalı, daha sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Kabule göre de; tescil davalarında Hazine’nin ve ilgili kamu tüzel kişiliğinin davada yer alması TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca yasal hasım olmasından ileri gelmektedir. Davanın kabulü halinde Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisi harç, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinden sorumlu tutulamaz. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Köy Tüzel Kişiliğine iadesine, 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.