YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4689
KARAR NO : 2014/7231
KARAR TARİHİ : 29.05.2014
MAHKEMESİ : MUTKİ KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/01/2012
NUMARASI : 2008/31-2012/45
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, E.. Köyü çalışma alanında bulunan, 102 ada 159 parsel sayılı 6.221,82 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın tespitine ilişkin uyuşmazlık çıktığından, konu Kadastro Komisyonuna intikal etmiş; Kadastro Komisyonunca, yetkisizlik kararı verilerek tutanak ve ekleri Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli 102 ada 159 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı C.. G.. ve davalı M.. G.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına oluşan tapu kayıtları kapsamında kaldığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Yargılama sırasında davalı C.. G.. ve arkadaşları dava konusu taşınmazın malik hanesinin açık bırakılmasına gerekçe olarak gösterilen Mutki Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25.02.1964 tarih, 1962/22 Esas ve 1964/1 Karar sayılı tescil ilamı ile oluşan tapu kayıtlarına dayanmıştır. Ancak mahkemece tescil ilamının dayanağı olan dosya getirtilerek tescil krokileri uygulanmak suretiyle kapsamı tespit edilmemiş, Hazine’nin dayanağı tevzi tapu kayıtlarının taşınmaza uygulanması yeterli şekilde yapılmamış, keşif sırasında dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıkların davalı tarafın taşınmaz üzerindeki zilyetliğine ilişkin beyanları 3402 sayılı Yasa’nın 46/1 ve 14. maddesi kapsamında değerlendirilmemiştir. Doğru sonuca ulaşabilmek için davalı tarafın dayandığı Mutki Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25.02.1964 tarih, 1962/22 Esas ve 1964/1 Karar sayılı dava dosyası getirtilmeli, tarafların dayandıkları tapu kayıtlarının revizyon görüp görmediği sorulmalı, görmüş ise uygulandığı taşınmazların kadastro tespit tutanakları getirtilerek dosya tamamlanmalı, bundan sonra mahallinde tarafsız, yöreyi iyi bilen ve elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, tarafların aynı yöntemle tespit edip bildirecekleri tanıklar, fen ve ziraat mühendisi bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı; keşifte, tescil ilamında davalı Hazinenin taraf olması nedeniyle, tescil ilamı taraflar arasında kesin hüküm teşkil edip Hazine’yi bağlayacağından öncelikle tescil krokisi uygulanarak çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı kesin olarak belirlenmeli, çekişmeli taşınmazın tescil ilamı ile oluşan harita kapsamında kalmadığının belirlenmesi halinde, Hazine dayanağı kayıt kapsamında kalan bölüm yönünden tevzi tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar, Kadastro Kanunu’nun 46/1, 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli, zirai bilirkişiden taşınmazın niteliği, kullanım durumu konusunda ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşfi izlemeye elverişli harita düzenlettirilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı C.. G.. ve davalı M.. G..’ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.