YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4640
KARAR NO : 2014/5820
KARAR TARİHİ : 12.05.2014
MAHKEMESİ : AĞRI KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/01/2014
NUMARASI : 2011/465-2014/18
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Y.. Köyü çalışma alanında bulunan 137 ada 2 ve 3 parsel sayılı 5.284,93 ve 1.584,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, toprak tevzi çalışmaları sırasında mera olarak belirtildiğinden söz edilerek mera vasfıyla orta malı olarak sınırlandırılmıştır. Davacı C.. C.. ve K.. C.., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Yargılama sırasında Hazine, çekişmeli taşınmazların mera olduğu ve Hazine adına tescili gerektiğini ileri sürerek davaya katılmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacıların davasının kısmen kabulüne, çekişmeli 137 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların tespitlerinin iptaline, 137 ada 2 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 192.45 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün tescil harici bırakılmasına, aynı raporda (A1) ile gösterilen 5.092,48 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın arsa niteliğiyle davacı C.. C.. adına tapuya tesciline, çekişmeli 137 ada 3 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 380,62 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tescil harici bırakılmasına, aynı raporda (B1) ile gösterilen 1.204,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın arsa niteliğiyle davacı K.. C.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahil Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) ve (B) harfleriyle gösterilen bölümlerinin dere yatağı niteliğinde bulunduğu, (A1) ve (B1) ile gösterilen bölümlerinde ise davacılar yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşulları oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Dava konusu taşınmazların Toprak Tevzi Komisyonunun 426 nolu mera parseli kapsamında olduğu tutanaklarında belirtildiği halde, mahkemece hükme esas alınan fen bilirkişi raporuna ekli kroki uygulamayı izlemeye elverişli nitelikte bulunmadığı gibi, toprak tevzi haritası ve kadastro paftası sabit sınırlardan başlanılıp ölçeği eşitlenerek yöntemince çakıştırılmak suretiyle taşınmazların kesin olarak tevzi haritasının kapsamında kalıp kalmadığı aynı harita üzerinde net bir şekilde gösterilmemiş, taşınmazların öncesinin zilyetlikle iktisap edilecek yerlerden olması halinde mera olarak sınırlandırma tarihine kadar 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durulmayarak yöntemince mera araştırması yapılmamıştır. Eksik inceleme ve araştırma ile karar verilemez. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için taşınmazların bulunduğu yerde varsa mera tahsis kararı, ekleri ve haritaları, çekişmeli taşınmazlara komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler bulundukları yerlerden getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve tüm tespit bilirkişileri, jeoloji mühendisi, ziraat mühendisi ve fen bilirkişisinin huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşif sırasında bilirkişi ve tanıklardan, varsa tevzi çalışmaları sırasında uygulanan kayıt ve belgelerin çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı, çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim, ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı, maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve tespit dayanakları olan belgelerle denetlenmeli, jeoloji ve ziraatçi bilirkişiden, zilyetliğin başlangıç ve sürdürülüş şekli ile çekişmeli taşınmazların tarımsal niteliğini ve dere yatağında kalıp kalmadığını bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı olarak toprak yapısı, eğimi, bitki desenini açıklar nitelikte, çekişmeli taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine toprak tevzi haritası ile Kadastro paftası çakıştırılmak suretiyle keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı ve çekişmeli taşınmazlar ile komşu parsellerin konumlarını gösterir rapor ve harita düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, müdahil Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 12.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.