Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/4620 E. 2014/4909 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4620
KARAR NO : 2014/4909
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

MAHKEMESİ : BULANCAK KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2013
NUMARASI : 2012/56-2013/138

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sırasında Aydınlar Mahallesi çalışma alanında bulunan temyize konu .. ada . ve . ada . parsel sayılı 3.414,96 ve 1.712,15 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tamamı 4 pay kabul edilerek, 3 payı M. K., 1 payı ise davalı Ş.. K.. adına tespit edilmiştir. Davacı C.. K.., hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Ş.. K.. aleyhine tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli . ada . ve. ada . parsel sayılı taşınmazların tespitlerinin iptali ile davacı C.. K.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Ş.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Ş.. K.. vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, çekişmeli taşınmazların yalnızca 1/4’er payı davalı Ş.. K.. adına tespit edilmiş olup taşınmazların geriye kalan 3/4’er payı ise dava dışı M. K. adına tespit edilmiştir. Davacı C.. K.. dava dilekçesinde husumeti sadece davalı Şükriye’ye yöneltmiş; Şükriye payının iptali ile taşınmazların “tam pay olarak” adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece; çekişmeli taşınmazlarda 3/4 oranında tespit maliki olan M.K.’a husumet yöneltilmediği halde, davalı Şükriye yanında M. K.’ın payı da iptal edilerek çekişmeli taşınmazların tamamı hakkında davacı adına tescile karar verilmiş; bir başka deyişle, davada temsil edilmeyen tespit maliki M. K. aleyhine de hüküm kurulmuştur. Taraf teşkili dava şartlarından olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan re’sen dikkate alınması gerekir. Mahkemece, taraf teşkili sağlanmadan ve davada taraf olmayan kişi aleyhine hüküm kurulması isabetsizdir. Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için, öncelikle davacıdan, dava dilekçesinde taraf olarak gösterilmeyen M. K. payına yönelik davası bulunup bulunmadığı sorularak açıklattırılmalı; davacının Muzaffer payına yönelik de davasının bulunduğunun anlaşılması halinde tespit maliki Muzaffer Karahasan yöntemine uygun şekilde davaya dahil edilip husumet yaygınlaştırılmalı ve davaya karşı diyecekleri sorulup, bildirdiği takdirde delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmeli; Muzaffer payına ilişkin dava bulunmadığının anlaşılması halinde sadece davalı Ş.. K..’ın payı yönünden dava kabul edilmelidir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.