YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4605
KARAR NO : 2014/4900
KARAR TARİHİ : 28.04.2014
MAHKEMESİ : SARIVELİLER SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2013
NUMARASI : 2010/94-2013/106
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar H.. G.. ve arkadaşları, Adiller Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında dere yatağı olması nedeniyle tespit harici bırakılan taşınmazın, kendilerine ait 402 ada 4 parsel sayılı taşınmazın devamı olduğunu ileri sürerek tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 20.06.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 813,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın 402 ada 4 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle davacılar H.. G.. ve arkadaşları adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tarım arazisi niteliğinde bulunduğu, adına tescil kararı verilen davacılar yönünden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazın hava fotoğrafları getirtilip yöntemince uygulanmamış, sınırında dere olan taşınmazda imar-ihya yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise hangi tarihte başladığını içeren ayrıntılı rapor alınmamış, imar-ihya tarihi ile dava tarihi arasında davacı yönünden yirmi yıl ve üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik olup olmadığı yöntemince araştırılmamıştır. Sağlıklı sonuca varabilmek için, taşınmazın dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, ziraat mühendisi, jeoloji mühendisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak uzman bilirkişiler kurulu ve fen bilirkişisi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında; yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın kimler tarafından neye istinaden ne zamandan beri zilyet edildiğine ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, daha sonra jeolog, jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak uzman bilirkişiler kuruluna dosyanın tevdii ile taşınmazın stereoskopik çift hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak taşınmazın niteliği, dere yatağında kalıp kalmadığı ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihi ve taşınmazın imar-ihyası tamamlanmış ise imar-ihyanın tamamlandığı tarih ayrı ayrı belirlenmeli, ziraat
mühendisinden taşınmazın niteliğiyle ilgili taşınmazın her yönden çekilmiş fotoğraflarını içerir ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisinden taşınmazın üzerinde bulunan ağaçların konumunu haritasında göstermesi istenilmeli, bu şekilde davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.