YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4555
KARAR NO : 2014/5880
KARAR TARİHİ : 12.05.2014
MAHKEMESİ : MUT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2013
NUMARASI : 2012/552-2013/357
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonrasında N.. Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 2304 parsel sayılı 302,42 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle H.. A.. adına tescil edilmiştir. Davacı R.. Y.., dava konusu taşınmazın tapu kaydı ile adına tescili talebi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı tarafın dayandığı Mayıs 1336 tarih 9 sıra numaralı tapu kaydının hukuki değerini kaybettiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece mahallinde keşif yapılarak davacının dayandığı tapu kaydı yöntemince uygulanmamış, tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı belirlenmemiş ve taşınmazdaki zilyetlik durumu belirlenmemiştir. 3402 sayılı Yasa’nın 13/B-c maddesi gereğince tapunun hukuki değerini kaybettiğinden sözedebilmek için, taşınmaza tapu kayıt maliki haricinde üçüncü bir kişinin zilyet olması gerektiği gözden kaçırılmıştır. Doğru sonuca varabilmek için davacının dayandığı tapu kaydı tesisinden itibaren getirtilmeli, ondan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişisi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında; davacının dayanağı tapu kaydının sınırları tek tek okunup, mahalli bilirkişi ve tanıklardan tapu kaydı sınırlarında okunan sınırları zeminde göstermeleri istenilmeli, fen bilirkişi tarafından gösterilen sınırlar kroki üzerinde işaretlenmeli, bilirkişilerce gösterilemeyen hudutlar için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli ve bu şekilde dava konusu taşınmazın davacının dayandığı tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı kesin olarak belirlenmeli, daha sonra dava konusu taşınmazın kim tarafından neye istinaden ve ne zamandan beri zilyet edildiğine ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı ve tapu kaydının hukuki değerini kaybedip kaybetmediği belirlenmeli, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 12.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.