YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4518
KARAR NO : 2014/12867
KARAR TARİHİ : 12.11.2014
MAHKEMESİ : KAHRAMANMARAŞ KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/09/2013
NUMARASI : 2009/25-2013/104
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında … Köyü çalışma alanında bulunan 223 ada 14, 222 ada 20 ve 179 ada 29 parsel sayılı sırasıyla 7.706.34, 13.341.77 ve 4.125.24 m2 yüzölçümündeki taşınmazlardan, 223 ada 14 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın alma nedeniyle, 222 ada 20 ve 179 ada 29 parsel sayılı taşınmazlar ise tapu kaydı ve satın alma nedeniyle davacı ve davalılar adına paylı olarak tespit edilmiştir. Davacı M.. A.., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazların tamamının adına tescili istemi ile dava açmıştır. Yargılama sırasında N.. A.., miras yoluyla gelen hakka dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davasının reddine, katılan davacının davasının kabulüne, çekişmeli 223 ada 14, 222 ada 20 ve 179 ada 19 parsel sayılı taşınmazların katılan davacı, davacı ve davalılar adına paylı olarak tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı M.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Çekişmeli 223 ada 14 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle bu taşınmaz yönünden hükmün ONANMASINA,
2- Çekişmeli 222 ada 20 ve 179 ada 29 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı M.. A..’ya ait olup ölümü ile mirasçıları arasında usulüne uygun olarak taksim edilmediği, murisin sağlığında taşınmazları kimseye vermediği gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuşsa da varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı M.. A..’ya ait olduğu, ölümü ile mirasçıları arasında taşınmazların usulüne uygun olarak paylaşıldığının veya murisin sağlığında taşınmazları bir mirasçısına devir ettiği hususlarının ispat edilemediği mahkemece doğru olarak belirlenmiştir. Katılan davacı N.. A.. ise tespit tarihinden sonra ölen miras bırakan M.. A..’dan gelen miras hakkına dayalı olarak davaya katılmıştır. Ne var ki çekişmeli taşınmazlar miras bırakan M.. A..’nın kadastro tutanağına yansıyan muvafakatine dayanılarak tespit edilmiş olup 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-a maddesinde kayıt sahibi veya
mirasçılarının kadastro teknisyeni huzurunda muvafakatları halinde zilyet adına tespit yapılacağı hususu düzenlenmiştir. Hal böyle olunca; çekişmeli taşınmazların maliki miras bırakan M.. A..’nın tutanakta yer alan muvafakati sonunda davacı ve davalılar adına tespit edildiği, miras bırakanın tutanağa yansıyan muvafakati nedeniyle katılan davacının 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-a maddesine göre terekeden gelen bir hakkının kalmadığı gözetilerek katılan davacı N.. A..’nın bu taşınmazlara yönelik davasının reddine, taşınmazların tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmesi gerekirken, davacının taşınmazlardaki payının azalmasına neden olacak şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı M.. A..’nın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile 222 ada 20 ve 179 ada 29 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak oluşturulan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 12.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.