Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/4449 E. 2014/14443 K. 02.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4449
KARAR NO : 2014/14443
KARAR TARİHİ : 02.12.2014

MAHKEMESİ : BULANCAK KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2013
NUMARASI : 2009/185-2013/130

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında … Köyü çalışma alanında bulunan, 121 ada 2 parsel sayılı 4.709,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz N.. Ü.., 121 ada 24 ve 51 parsel sayılı sırasıyla 3.109,16 ve 1.408,29 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar N.. K.., 121 ada 11 parsel sayılı 3.701,45 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz S.. K.., 121 ada 4 ve 27 parsel sayılı sırasıyla 1.368,69 ve 3.901 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar H.. K.. adına tapu kaydına, satın almaya, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tespit edilmiştir. Davacılar İ. N. ve arkadaşları pay tapu kaydına dayanarak tapudaki payları oranında adlarına tapuya tescili için dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı B.. T.. ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazların tespit dayanağı tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı, tapu kayıt maliklerinin paylarını haricen davalı tarafa sattığı, davalı taraf lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-b maddesinde yazılı olan şartların gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme uygulama hüküm kurmaya yeterli olmadığı gibi davacı taraf tanıklarını bildirdiği halde tanıklarının dinlenmemesi, bu şekilde davacı tarafın savunma hakkının kısıtlanması da doğru değildir. Tarafların tespit dayanağı tapu kayıtlarının kapsamına ilişkin bir itirazları bulunmamaktadır. Ancak davalı taraf, davacıların tapudaki paylarını kendilerine haricen sattıklarını, tespit dayanağı tapu kayıtlarında davacıların paylarının kalmadığını iddia etmişlerdir. Nitekim dosya arasında davacılar B.. T.. ile O.. T.., Ş.. T.. ve B.. T..’nin murisi Ü. T. davalılardan N.. K..’ün babası N.. K..’e satışına ait 05.12.1993 tarihli senedi, yine davalı taraf dayanağı 17.1.1994 ve 21.11.2005 tarihli senetleri mevcuttur. Diğer yandan dava dışı 121 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının edinme bölümü dikkate alındığında davacılardan İ.. N..’nun tespitte uygulanan tapunun paydaşlarından A. K. T. paylarını cebri icra yoluyla satın aldığı fakat 2002 yılında A. K. T. kızı E. A. T. haricen sattığına dair teknisyen huzurunda muvafakat verdiği, yine dava dışı 121 ada 6, 25, 26, 49 ve 50 parsellerdeki harici satışlara da muvafakat verdiği görülmektedir. Mahkemece tespit dayanağı tapu kayıtları tesisinden itibaren tedavülleri ile birlikte getirtilerek davacıların payları kesin olarak belirlenmeden, davalı taraf dayanağı senetler gereği gibi yerine uygulanmadan ve harici satışlar dikkate alınmadan karar verilmiştir. O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için davacı tarafın tutunduğu tapu kayıtları tesisinden itibaren tedavülleri ile birlikte eksiksiz getirtilmeli, davacıların payları kesin olarak belirlenmeli, davacıların tapu kayıt malikleri ile akdi ve irsi ilişkisi konusunda gerekirse bilirkişiden rapor alınmalı, daha sonra mahallinde keşif yapılarak yöreyi iyi bilen yaşlı ve yansız yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, senet tanıkları ve fen bilirkişi katılımıyla keşif yapılmalı, senetlerdeki satışların tespit dayanağı tapu kayıtlarındaki paylara ilişkin olup olmadığı ve satın alanlar lehine taşınmaz tespit edilip edilmediği araştırılmalı, aynı davacılar tarafından aynı nedene dayanılarak açılan başka davaların da mevcut olduğu belirlendiği takdirde bu davaların birleştirilmesi gereği nazara alınmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.